derdim kimsenin ibadetine engel olmaya çalışmak değil. kaldı ki "kurban" adı altında bir ibadeti kabul etmiyorum, ama herkesin inancına saygı duyarım, karışmaya hakkım yok.
lakin bu durum farklı bir durum.
ülkemizdeki hayvan varlığında gözle görülür bir düşüş söz konusu.
daha doğrusu nüfusumuz aşırı arttı ve kişi başına düşen et hayvanı sayısı da son derece azaldı.
hayvan varlığının azalmasının ve bunun getireceği sonuçların tarım bakanlığı henüz yeni farkına varmış olacak ki, tarım il müdürlüklerine "acele" koduyla yazı gönderilmiş. https://twitter.com/vaziy...tatus/1510675231937081349
biz yıllardır bas bas bağırıyoruz bu konuda.
bir kez daha burada yazayım;
1980 yılında türkiye'de büyükbaş hayvan sayısı: 18 milyon.(sığır-manda)
2020'de türkiye'de büyükbaş hayvan sayısı: 15 milyon.
1980'de türkiye'de küçükbaş hayvan sayısı: 49 milyon.
2020'de türkiye'de küçükbaş hayvan sayısı: 40 milyon.
1980'de türkiye nüfusu: 44 milyon.
2022'de türkiye nüfusu: 84 milyon.
1980'den bugüne nüfusumuz 2 misli artmış.
ama küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayımız artmayı bırak, 80 yılı rakamlarından bile aşağıda.
oysa bugün türkiye'de en az 40 milyon büyükbaş, 80 milyon da küçükbaş hayvan olması lazım.
bundan 40 sene önce kişi başına 1 koyun düşen ülkemizde bugün 2 kişiye 1 koyun düşüyor.
üstelik o zaman ithalat yasaktı, bugün ithalat da serbest.
şimdi bu gerçekler ortadayken ve gıda krizini iliklerimize kadar hissediyorken, birkaç ay sonra kurban bayramında milyonlarca hayvanın kesilecek olması, türkiye hayvancılığına çok ağır bir darbe olacak.
başta da yazdığım gibi, niyetim kimsenin ibadetine karışmak değil, ama bu sene ve önümüzdeki 2-3 sene için kurban bayramında kurban kesiminin yasaklanması lazım.
belki böyle bir tedbir ile türkiye'deki hayvan varlığını biraz olsun dengeye alabiliriz...
-----------
edit: bazı kuşbeyinliler aklıyla değil götüyle düşündüğü için önerim saçma gelmiş.
bunların adı moai.
paskalya adası'nın meşhur devasa heykelleri.
paskalya adası halkı, tanrılarına ibadet etmek için bu heykelleri yapmışlar, lakin bu heykelleri yapabilmek için de adadaki bütün ağaçları kesmişler.
adanın kaynaklarının yok olması neticesinde de adada kıtlık başlamış, kuraklık ve kıtlık yüzünden insanlar aç kalmış ve birbirlerini öldürüp yemeye başlamışlar...
yani benim demem o ki, türkiye'nin kaynaklarını bir ibadet için harcamayalım, tasarruflu kullanalım, devlet tabi fakir fukaraya yardım etsin, et girmeyen evlere et tedariği yapılsın.
ama kurban bayramını hepimiz biliyoruz be arkadaşlar.
insanlar kurbanı kesip derin dondurucuya atıyorlar. tonlarca et ziyan oluyor, bunları hepiniz biliyorsunuz.
yoksa benim için hava hoş, etin kilosu 200 lira 300 lira da olsa ben evime alabiliyorum.