hiç çalışmadan girip 65 aldığım yüksek lisans için üniversite enstitülerinin istediği sınav. iyi enstitülerin istedikleri ales puanı yüksek olur, dandik okulların düşük olur.
gerçi yüksek lisansa kabul edilmeniz için ales'den o okulun istediği puanı almış olmak da yetmiyor. mülakat diye bir şeye giriyorsunuz. popstar jürisi gibi hocalar karşınıza dizilip size ahiret soruları soruyor. muhtemelen torpilli öğrencileri alıyor, gerisini sepetliyorlar.
ben 65 puan ile marmara üni sosyal bilimler enstitüsü üretim yönetimi yüksek lisansına başvurdum. mülakata çağırdılar ama gerizekalılar internet sitelerine mülakat değil, sınav yazmışlar. ben kalem silgi alıp gittim. lan bir gittim, herkes takım elbise, grand tuvalet gelmiş. ben uzun saç, küpe, saç sakal karışık, deri ceket, elde kalem silgi... sordum ne iş la bu herkes takım elbiseli diye? "abi mülakat bu, sen niye böyle geldin?" dediler. sıra bana geldiğinde de zaten salona o halde girdiğim anda jürideki hocalardan birinin ismimin üzerini çizdiğini gördüm zaten. baktım sıçtık, bari sıvayayım dedim, mesela hocanın biri "en son hangi kitabı okudun?" diye sordu. ben de fantastik edebiyat seviyorum, yüzüklerin efendisi, hobbit, en son yine tolkien'in "yitik öyküler" eserini okudum filan diye cevaplar verdim. sonuçlar açıklandığında yükseklisans hakkı kazananlar listesinde adım yoktu. iyi ki de olmamış. şu anda yaptığım işlerle, çalıştığım sektörle en ufak bir alakası bile yoktu üretim yönetimi bölümünün. haybeye 2 sene sinir stres yaşayacaktım. askerlikten kaçmak için de değmez o sinir strese.