çocukken eski gazeteden kesekağıdı yapar, pazarcılara satardım. tutkal olarak sulu hamur kullanırdım. bi keresinde pazarcı abi bana "bi dahaki sefere hamuru biraz çok koy da kesekağıdı ağırı gelsin" demişti. o zamanlar anladım ticaretin bana göre olmadığını.