beynin arka alt bölümde yer alan, omirilik soğanının hemen üstündeki küçük beyin olarak da bilinen yapı.
işlevi ise kişinin kendi özgür iradesi ile karar verdiği motor fonksiyonlarının uygulanmasını sağlamaktır. yürümek, koşmak, göz kırpmak, nefes almak gibi. buna karşın hiç olmasaydı nasıl olurdu diye düşünürsek de yürürken sürekli nasıl adım atacağımızı, konuşurken hangi kas hareketini yapacağımızı, bir nesneyi tutarken elimizin ve parmaklarımızın alacağı şekli düşünmek zorunda kalırdık. buna karşın nefes alma, göz kırpma gibi sürekli kendiliğindem olan, olmazsa olmaz dediğimiz ve istediğimiz anda müdahale edebildiğimiz işlevsel hareketler de ayrıyetten sıkıntı olacaktır.
bütün bunları bir kenara bırakırsak, beyincik kendi başına bir işi öğrenemez, olaya mantık katamaz, özgür iradeye sahip değildir. sadece ezberlediği hareketler kombinasyonunu yapmaya programlıdır. bir bilgisayarın komut dizilimine işlenen komutları yapması gibi sadece öğretilenleri yapar dersek yerinde olur. hatta uzmanı olduğu işte esas patron olan beyinden daha yetenekli hale de gelir. bunun sosyolojik deneylerini herkes yaşamıştır. birilerinin size baktığını düşündüğünüz zamanlarda düzgün yürüyemez, düzgün konuşamaz, düzgün el ve kol hareket kombinasyonlarını yapamazsınız. böyle durumlarda beyin, beyinciği devre dışı bırakır olayın rehavetini kendisinin kaldıracağına inanır ve sonuç fiyasko. çünkü beyinciğin işi budur. yürümek, koşmak, bisiklete binmek, taklalar atmak, konuşmak vs. sizin beyniniz bu işi kendi kontroş etmek ister ama esasen beyincik bunu yüzlerce, binlerce kez tekrar etmiş ve bu işlerde uzman olmuştur. bu da heyecan yaptığınız anlarda oluşan beceriksizliğin ana sebebidir.
bu hallerde heyecanınızı ve rehavetinizi bastırmak için farklı şeyler düşünmeye çalışın. konudan bağımsız şeylerle kafanızı meşgul edin. bırakın beyincik kendi işini yapsın, siz de uzmanı olmadığınız işlerden uzak durun.