gittim gordum anlatıyorum.*
bi kere salonda cok ama cok fazla gurultu vardı, okan bununla nasıl basa cıkacagını gercekten bilemedi. kamera dondugu an sahneye atlayıp fotograf cekilenler mi dersin, yoksa program esnasında okana laf atanlar mı, neyse yine de eglendik.
en önde oturmamızdan mütevelli, baya keyifliydi bizim icin. gerci pankartı bastan sona kadar havada tutmaktan kollarım hala agrımıyor da degil hani. ama işe yaradı mı? kesinlikle!
ilk olarak hakkı devrim ile muhabbete girdik.* nedir bu uludag sozluk? sorusuna verdigim cevabı hatırlamıyorum, kelimeler bulamadım seni anlatmaya be sözlük!*
ardından safak sezer, halime acıyıp pankartı aldı elimden, turladı koca studyoyu. o yetmedi 2. defa aldı tekrarladı.*
sonra reklam arasında, okan'ın: "kac kişi geldiniz?" sorusuna, "30-40 arası" diye cevabı yapıstırmam ardından, okan elimden pankartı aldı ve kameraların gözüne gözüne soktu efendim.*
programın sonlarına dogru, hakkı devrim'in yerini vedat özdemiroglu almıs, benim muhtesem pankart kaldırma operasyonuma o da dayanamamıstır. önce pankartımın arkasına bir karikatur cizerek, "uludag can'dır" yazmış, ardından o da alıp göstermiştir herkese. sonra ki zamanlarda benim yine doymayıp pankartı sallamam üzerine: "kızım fanatiksin heralde sen" tepkisini verip koparmıstır bizi, evet.* ha gerci simdi vedat'ın mail adresi var mı bende ondan sonra? var tabi ki, kaçmaz.*
buradan yetkililere sesleniyorum, reklam ve pazarlama fahri müdürü olarak* zall artık yaparsın karmada 3-5 bişeyler, di mi?*
velhasıl kelam, bol bol reklam yaptıgımız, oncesinde ve sonrasında eglencenin tavan yaptıgı zirve olmustur, openzi anam.