her insanın izlemesi gereken, edward furlong ve edward norton'ın döktürdüğü filmdir. final sahnesi insanın kanını dondurur. *
bir de şunu farkettim: insanlara "ırkçılık kötüdür, ulu önder atatürk ırkçılığı reddetti, onunki gerçek türk milliyetçiliğidir. ırkçı bir tutumla hiçbir yere varamazsınız bilmem ne bilmem ne..." sözlerine hiç gerek yok. şahsımca bir ideolojiye bu boyutta çılgınca bağlanmak, zaten sözle bir şeyin halledilemeyeceğinin göstergesidir. derek de böyle idi, malum sonucu hepimiz izledik gördük. demek ki neymiş? ulu söz, dinlenilmeliymiş. gençlik çağındaki heyecanla saçma sapan şeylere kaymamak gerekiyormuş. fanatizm, ırkçılık insanın başına, hatta bilumum mahrem yerlerine olmadık belalar açabiliyormuş. hayatına anlam katan değerlerin ve kişilerin yok olup gitmesine sebep olabiliyormuş. hepsinden önemlisi, keşkelerle dolu bir yaşamın kapılarını aralayabiliyormuş...