bu tanrıçalardan slm iyiliği ve barışı temsil ederken, shr ise kötülüğü-savaşı temsil eder. hatta shr'nin batı kaynaklarındaki karşılığı lucifer'dir. yani şeytan...
bakın bunları anlayacağınızı sanmıyorum ama yine de anlatayım.
burada savaş ve barış bildiğimiz anlamda değil, günlük işler anlamında.
insanlar biliyorsunuz hayatını güneşin hareketlerine göre, günün doğumuna, batımına göre düzenliyorlardı eskiden.
akşam güneşi yani slm olduğu vakit karanlık çöktüğünde insanlar ellerindeki işi gücü bırakır, aleti edevatı silahı bırakır her şeyden el ayak çekerdi.
emeviler bu kelimeyi tahrif edene kadar slm bütün bu coğrafyada "boyun eğmek" anlamına geliyordu.
tabi tahrifi yapan sadece emeviler değildi, batılılar da(hristiyanlar) diğer kız kardeş shr kelimesini tahrif etmiş, buradan bir lucifer yani şeytanı buradan çıkarmışlardır.
esasen islam dini pagan tanrıçaları ile çok içli dışlı bir din.
islam öncesi mekkeliler, ticaret yaptıkları romalılara şirin gözükmek için letoon'u alıp kabe'nin en güzel köşesinde ona yer vermişler adına da "lat" demişler, yetmemiş, venüs'ü uzza yapmışlar, merkür'ü de menat...
sonra islamiyet ortaya çıkmış, roma'nın pagan tanrıçaları elif lam mim olmuş(bakara-1. ayet)...
gördünüz mü lat'ı, uzza'yı, menat'ı; işte bunlar yüce turnalardır, şefaatleri de elbette ki umulur...(bu da necm suresinden çıkarılan ayet)
bütün bunlar biraz da arapların eskiden gelen boyun eğme alışkanlığı ile alakalı.
araplar antik çağlarda roma'ya boyun eğiyordu, ardından bizans'a boyun eğdiler ve bu alışkanlıklarından hiç vazgeçmediler.
hatta hadisler hiç güvenilir değildir ama, bazılarının dilinden hiç düşmeyen meşhur bir hadis var ya hani, istanbul'un fethi ile ilgili, işte o hadis aslında arapları zalim imparator phocas'tan kurtararak istanbul'u ele geçiren genç herakleios için bir hediyeydi...