eskilerden kalma mektup alışkanlığının yok olmasının en direkt sebebi olarak teknolojik yazışmaların gösterilebileceğini herkes çok iyi bilir. eskiden askerde, mapusta, gurbette ve gözün göremeyeceği yerde olan kişi ile mektuplaşılır bu sayede iletişim sağlanırdı. mektubu gelen kimse okumak için heveslenir, can atar aynı zamanda o kağıt parçasını sarıp sarmalar ve saklardı.
insanlar bir yerlere gittiğinde oraya ait kartpostallar gönderir ve hatıra ettirirlerdi. şimdi dönüyoruz 2009'a mektup denilen şeyi 1990 ve üzeri doğumlu kimse bilmemekle birlikte yadırgıyorlardır. fatuların bile artık eve değil e-mail adreslerine geldiği şu günlerde yazışma kesinlikle sanal karakterler ile gerçekleştirilmektedir.
düşünsenize ilk okulda, orta okulda hayranı olduğunuz o sidikli kıza verdiğiniz " senden çok hoşlanıyorum " ya da " arkadaş olabilir miyiz? " yazılı kağıdı. şimdi bakıyorsun bir sms ile bu işi daha umarsız, yüssüz ve seri yapabiliyorsun.
şimdi soracaksınız lan dallama sen bunları yapıyor musun deyü, tabi ki yapmıyorum. lan ne kağıdı kalemi e-mail diye bi'şey var diye düşünüyorum. ancak buna bizleri sevk eden sistem utansın benimle birlikte.