Hayat mantığı ne kadar günaha batarsan o kadar dünyanın güzelleşeceğine dayanan rus köylüsü. Bu mantıkla işleyebildiği tüm kötülükleri yapıp, tüketebildiği kadar alkol tüketip, bulabildiği her kadınla yatarak önce keşiş sonra önder sonra da gayriresmi rus çarı olmuştur. Bu adamın hayatı dünyanın bir simülasyon olduğunu kanıtlamaktadır. Ne kadar günah o kadar dünya, ne kadar sevap o kadar ahiret. Ancak bunun bir sınırı oldu tabiki rasputin için. Nitekim günah işledikçe ve cehennemde aşağılara düşüp daha ağır cezalara mahkum oldukça hayat şartları güzelleşti. Ama cehennemdeki gidebileceği yer bitince yani daha da kötüleşemeyince öldü rasputin. Bu çünkü uyuşturucu gibi sürekli daha fazlası gerekiyor. Neyse bu hikâyeden çıkartılacak birkaç ders var. Birincisi işleyebildiği tüm günahları işleyip devlet başkanı olduysa devlet başkanı olmak toplumun günahlarının sorumluluğunu üstlenen kurban olmak mı demektir? ikincisi dünya bu kadar cehennemde ilerlemeye değecek değerde midir? Üçüncüsü madem cehennemi keşfedip bunu yaşam biçimine çevirdin. Cehennem varsa cennet de vardır o halde neden dünyaya meyledip cehenneme razı oldun, cennet kassaydın ya aq. Son olarak madem böyle bir zıtlık var o halde dünyayı minimumda tüketip ahiret kazanmak en mantıklı şey gibi geldi bana. Çünkü her dünyalık demek ki belli bir miktar günahın karşılığı. O halde cennet isteyenin çok çok az günahı olmalı yanı aşırı az dünyalığı olmalı. Sonuç olarak insanlık tarihinin en garip ve deneysel şahıslarından biridir.