her insanın bir tek gerçek işi vardı, kendine giden yolunu bulmak... kişiye düşen görev, kendi öz kaderini bulmaktı -rastgele bir kaderi değil- ve onu tümüyle ve kararlılıkla kendi içinde yaşamaktı. bunun dışındaki herşey sanal bir varoluştu, kaçmaya yönelik bir girişimdi, kitlelerin ideallerine doğru bir kaçıştı, uyumluluktu ve insanın kendi iç varlığından duyduğu korkusuydu.