Hoca bir gün yatsıdan sonra evinde ocağın önünde otururken aklına bir hinlik gelmiş.
Şu hanıma bir oyun edeyim diye düşünmüş.
+Hatuun! Hatuun!
Diye seslenmiş,
içeriden Nasreddin hocanın hanımı
-hayrola bey, ne bağırıp durursun?
Diyerek odaya girmiş.
Nasreddin hoca
+Yahu hanım seninle bir oyun oynayalım, canım sıkıldı.
Demiş
-ilahi bey şu senin oyunların. Çocuk gibisin
Gülerek cevaplamış hanımı da
-neymiş peki bu oyun?
+Sen hele şöyle ellerini pencereye daya demiş
Hanımı meraklanarak hocanın dediğini yapmış.
Hoca o anda şalvarını indirip hanımının eteğini kaldırıp aletini hanımının arka tarafına saplayıvermiş.
Birden çığlık atarak sıçrayan kadın
+Ne yapıyorsun bey! Bu nasıl oyun!?
Diye hocaya sormuş
Hoca müstehzi bir ifadeyle
-dur hele hatun, anlarsın biraz sonra
hocanın hanımı şaşırmış ama "bizim Beyin bir bildiği vardır" diyerek dişini sıkarak devam etmiş.
Hoca gitmiş gelmiş on dakika olmuş, onbeş dakika olmuş. Derken yarım saat bir saat.
Hoca inleyerek tükenmiş hanımının sırtına gelmiş.
Kadın kızarak,
+Bey demiş bu nasıl oyundu, sen beni düpedüz siktin!
Hoca durur mu?
-iyi ya bu da zaten sikildiğini ne zaman anlayacaksın oyunu
Göbeklerini tuta tuta karı koca katıla katıla gülmüşler.