tüm dinlerde "dinsel kavramlar" ın sürekli kapsam olarak genişlemesi veya daralması dinlerin stükoculuğundan kaynaklanır.
kendi dinlerinin mutlak doğru olduğundan o kadar emindirler ki "ürettikleri değişmez yasalar" a dayandırdıkları kavram ve tanımlamalar insanlığın ve bilimin gelişmesine paralel "mutlak doğru" olma nitelikleri kaybetmeye başlarlar. statükoya "helal" gelmesin mantığıyla yaşanan çağa uydurmak için yeniden ve yeniden "yorum"lanırlar. ve işin cılkı çıkar. "alim" denilen kur' an yorumcularının 1700 yıldır yaptığı budur. bu nedenledir ki hiç biri diğerini sevmez. birbirini sevmeyen ve acımasızca birbirini katleden "düşman kardeş" lerin bugün yerkürede 50 den fazla mezhep ve onbinlerce irili ufaklı tarikat-cemaat- şimdilerde şıhsız-şeyhsiz "yeni yorumcu" dernek olmasının en önemli nedeni budur. "allahın evi" dedikleri kabe' de bile birbirlerinin kafasın kırmaları, birbirlerini katletmelerinin nedeni de budur.
tüm dinlerin tanrıları "gönderdikleri" kitabı o kadar anlaşılmaz ve anlatılmaz "yazmışlar" ki,
her yüzyılda insanlığın ve bilimin gelişimi dinleri "kendilerini" yeniden yorumlamaya zorlamaktadır.
not: dinlerin kendi içindeki kavgaları , cinayet ve katliamları yokoluşlarını hızlandıracaktır.
