karşılaşmıştık seninle güngören tepeköyde
dudağının kenarındaki güzel beniyle
kalabalıktı metro bakamadım yüzüne
büyülemişti beni göz göze geldik bir de
gevreği parça parça ederek yiyiyordu
karşısındaki arkadaşına gülüyordu
o güldükçe gamzelerini ben görüyordum
onu kestiğimi bir inceden biliyordu
farkında değilim ki yaşadığım hayatın
yıprattı inan beni inandığım hayat mı
lacivert eteğiyle sarı bir ayakkabı
ne yakışır ki sana o adım atışların
metrodan inerken bir inceden gülüverdi
o gülünce ben de armayı gösteriverdim
nereye gittiğimi bilmeyen birisiyim
götürsene beni gittiğin yere gidelim
istasyondan dışarı çıktığımız o anda
güvenlikler tutuvermişti beni orada
kaçırdım meleğimi bulamadım bir daha
görsem bir kere seni girsen benim rüyama