Bu hafta oynanan Galatasaray Fenerbahçe maçında golü atan Miguel Crespo Arjantinli mi diye araştırıp nette dolaşırken gözüme Gabriel Batistuta geldi. Her ne kadar zamanının önde gelen başarılı futbolcularından biri olsa da ben bu pisliği sadece Roma - Galatasaray maçıyla hatırlarım. Maç sonu beraberliği hazmedemeyen Romalılar türlü olaylar çıkarmaya çalıştılar. Maç sonunda birbirlerini tebrik etmek isteyen Emre Aşık pislik Batistuta'ya elini uzatmış, uzattığı eli tokalaşacakmış gibi kolunu yaklaştıran Batistuta daha sonra Emre Aşık'ın karnına yumruğunu geçirmişti.
Bu maç, sonu itibarıyla hangi takımın taraftarı olduğunuzun önemi kalmadan Galatasaray'ın bir Türk takımı olarak yanında olmanız gereken bir maçtır. Kaldı ki ben de bir Beşiktaş taraftarıyım.
Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir takım bu maçta Galataaray'ın uğradığı muameleyle karşı karşıya kalmamıştır. Maç sonu italyan polisi bizim futbolcuları ve teknik heyeti kameraların gözü önünde tartaklamaya cüret etmişlerdir. Burada Bülent Korkmaz'ın pratik zekası devreye girmiş ve kendisini joplamak üzere gelen polislere karşı kollarını havaya kaldırıp gülümseyerek polisleri afallatmıştır.
Fabio Capello gibi şöhretli bir teknik direktör bile kendini kaybedip soyunma odasına girmek üzere merdivenlerden inen futbolcularımıza vurmak, tartaklamak için çıldırmıştır. Bu olayları yapan takım Roma değil de Galatasaray olsaydı yıllarca Avrupa kupalarından men edilirdi, olayın pisliklerinden Gabriel Batistuta ve Fabio Capello değil de Bülent Korkmaz ve Fatih Terim olsaydı futbol hayatları biterdi.
Roma gibi bir takımın yıllarca utanarak hatırlayacağı bir maçtır ve bu olaylar sonrası bilmiyorum Galatasaray kulübünden ve camiasından özür dilediler mi ama kendilerini ancak böyle affettirebilirler.
Bu olayları yaşayan Galatasaray olduğu için sevinen herhangi bir vatandaşımız ya şuursuzdur ya da Türklüğünden şüphe etmelidir. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ya da diğer takımlarımız. Bizler sınırlarımız içinde birbirimizle didişebiliriz. Birbirimizi kızdırabilir, kırabilir ya da kızdırabiliriz. Hatta onaylamasam da istenmeyen daha sert olaylar da yaşanmış olabilir. Tüm bunların üstünde Avrupa'da rakip takımı bile destekleyebilirsiniz. Ama bu Roma maçında yaşananlar futboldan ziyade bizim kimliğimize yönelik bir hareketti. "Biz nasıl bu Türklerle berabere kaldık" düşüncesiyle gelişen bir tepkiydi. Bu yaşanılanlar futbol camiasının ünlü takımı, teknik direktörü ve futbolcusunun karıştığı olaylar ve düşünün onlar bile bu komplekslerini saklamaya gerek duymadan, utanmazca kustular.
Bugün üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen ne Roma'yı, ne Fabio Capello'yu ne de Batistuta'yı zerre sevmem. Hatta Cengiz'in, Salih Uçan'ın Roma'ya gitmesini bile istememiştim. BAtistuta umarım bir Türk takımının başına hoca olarak gelmez. Gelirse Galatasaray camiası bu maçı kendilerine hatırlatacaktır. Pislik herif.
