astsubay kıdemli başçavuş

entry63 galeri
    60.
  1. askeri hiyerarşide, subay sınıfının en altı olan asteğmenden bile alt sınıf olabilir; ama orduda durum pek böyle değildir. kıdemli başçavuşun "astsubay" olması yeni yetme bir yedek subaydan daha altta olduğunu göstermez. orduya en az 20 yılını vermiş bu komutanlar sürekli sahadadır ve eratla iç içedir. bir nevi, askerlerin manevi babasıdır. tecrübenin vücut bulmuş halidir. bir yüzbaşı bile kıdemli başçavuşla muhatap olduğu vakit, "başçavuşum" diye hitap eder. pek severim bu rütbeyi ve bu rütbeye sahip olan insanları.

    dahil olduğum ulaştırma bölük komutanlığı'nın bölük astsubayına inanılmaz saygı duyardım. halden anlayan, babacan bir komutandı. askerine (haklıysa eğer) her daim sahip çıkar, ve yine askerine halel getiren takıntılı uzman çavuşları sıraya dizer, askerinin önünde bu uzman çavuşlara çök kalk yaptırırdı. şevki komutanımın benim gönlümdeki yeri ayrıdır.

    günlerden bir gün, bulunmuş olduğum hava meydan komutanlığına bir istihbarat geldi. istihbarat şöyle idi: yılbaşı öncesi bombalı eylem olabilir. konteynerlere bomba konulması söz konusuydu. ben ve benim gibi ulaştırmacılar sürekli şehirde olduğumuz için bu konteynerlerin yanından geçmek durumunda kalıyorduk. zira mesai şoförüydüm. otobüsle komutanları toplar, akşam da dağıtırdım. gün içinde de farklı görevler için şehre çıkardım.

    bir sabah, şevki başçavuşumuz bizi içtimaya aldı. tüm ulaştırma askerlerini dizdi karşısına ve başladı konuşmaya. istihbarat aldıklarını ve konteynerlere yakın duraklarda bekleme yapmamamızı söyledi. ve bu hususta komutanları da uyardığını söyledi. yani konteynerlere yakın bir durakta bekleyen komutanların bekleme alanları değiştirildi. ve ekledi: kendimize dikkat etmemizi, gözümüzü hiç olmadığı kadar açmamızı söyledi. kayseri'deki bombalı eylemi hatırlattı. bunu söylerken bir an dayanamadı ve gözünden yaş aktı. güçlü olmaya çalıştı ama dayanamadı. elinin tersiyle göz yaşını sildi ve konuşmasını bitirdi. "dikkat edin evlatlarım" deyip, rahat komutunu verdi. hepimiz dağıldık ve derin derin düşünmeye başladık. aramızdan kimse ailesine bu durumdan bahsetmedi. mesela ben, terhis olduktan sonra aileme bu durumdan bahsetmiştim. bu olaydan bahsettiğim esnada rakı içiyorduk. annem hüngür hüngür ağlamıştı. babam da kekelemeye başladı. kardeşimin rengi soldu.
    söylediğime pişman olmuştum. garip bir duygu durumu oldu.

    kıdemli başçavuş olmak kolay değil. tecrübeyse tecrübe evet, ama üstünde o kadar sorumluluk var ki, bölük komutanından bile öte bir maneviyat hissediyorlar. zira bölük astsubayları bölük komutanlarından daha çok askerleriyle iletişim halinde oluyorlar. manevi bir bağ oluşuyor. askerlerini evlat belliyorlar. bölük komutanları da böyle elbet ama kıdemli başçavuşların bu konuda ekstra bir hassasiyeti oluyor. koskoca başçavuş kendi elleriyle çiğ köfte yoğurup askerlerine yedirebiliyor ama bir bölük komutanı her zaman çizgisini koruyor. daha sert bir mizacı oluyor. bu tabii ki yanlış değil. benim bahsetmek istediğim ana olguyu askerlik vazifesini yapan herkes iyi bilir. yoksa bölük komutanları da candır, canandır. askerini her daim kollar. fakat başçavuşun yeri farklıdır. vazifesi boyunca binlerce evlat edinir. insan sarrafıdır.
    hatta şevki komutanım ilk içtimada bize şöyle bir şey söylemişti:

    - beni kandıramazsınız. daha şimdiden kimin ne olduğunu anladım. görevlerinizi düzgün yapın. gözüm, üstünüzde.

    ek 1: hep babacan tarafından bahsetmişim. kıdemli başçavuşlar yürüyen taşaklardır. oturduğu masada herkes ayağını geri çeker zira taşakları o kadar büyüktür ki, basmamak için ayaklarınızı geri çekersiniz. mesai bitiminde albayın suv'uyla devriye bile atar.

    ek 2: kıdemli başçavuş deyip de, gözünü kırpmadan ölüme giden astsubay kıdemli başçavuş ömer halisdemir'i anmadan olmaz. kendisi, kış ortasında bir bahar bulutuydu. ışıklar içinde uyu komutanım.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük