yılmaz ı silecesin meseneden

entry240 galeri video4
    69.
  1. sıradan bir video olmaktan çıkmış, bir fenomen, toplumsal bir tartışma boyutuna ulaşmış zıkkımdır.

    evvela şunu söylemek isterim; keşke yüz yüze tartışabilme imkanımız olsaydı da, yazarken anlatamadıklarımızı da birbirimize izah edebilseydik. bu videoya gülenler ve bu videoya gülenlere kızanlar olarak ikiye ayrılmış durumda sözlük.

    birincisi, ben sanmıyorum ki, bu videoya gülmeyen olmasın, herkes gülmüştür
    ikincisi, ben sanmıyorum ki, bu videoya sinirlenmeyen olmasın, herkes sinirlenmiştir

    trajikomik denen bir şey vardır, hem üzülürsün hem gülersin, tıpkı iğrenç esprilere sinirden güldüğün ve gülerken de, o espriyi yapan kişiyi öldürmek istediğin gibi.

    dayak yiyen ayşe'ye üzülmemek elde değil, dayak atan sibel'e sinirlenmemek elde değil

    ve aynı şekilde arada adı geçen, şükufe, şükriye ve yılmaz'a da gülmemek elde değil, ganayi ganamayi, sümükakyoo dediğinde de elde olmayan tepki olarak gülmemek mümkün değil.

    ben şiirler yazdım gazze'de ölen çocuklara evet, ve bu videoyu izlediğimde de güldüm bu bahsettiğim şeylere, o halde ben bir hayvanım, allah benim belamı versin, o halde ben bir iki yüzlüyüm !

    ilkokul 4. sınıftan beri sahnedeyim, ( ukalalık olarak anlaşılmasın kesinlikle ) tiyatroda, durum komedisi denen bir şey vardır, bahsi geçen mevzuya gülmezsin, o sırada karşındaki manzaraya gülersin, az önce bir sahnede ağlamışsındır, hüngür hüngür, 2 dk sonra da, kahkahalarla gülebilirsin...

    hayat değişkendir, hayat dönüşkendir ve insanoğlu her zaman ilk kez karşılaştığı şeylere 'düşünmeden' 'tepki' verir, bu videoyu izleyen her insan, ilk izleyişinde hem gülmüş hem de sinirlenmiştir. oturur sabaha kadar tartışırız bunu, gerekirse araştırmalar yaparız üstüne ve ben size bunu kanıtlarım!

    türkiye'de yıllardır yapılan şey kara mizahtır, türk insanının güldüğü şey kara mizahtır, bütün mizahçılar 'ağlanacak hallerimizi kullanarak güldürürler bizi' tek tek anlatmama gerek yok sanırım, misal; olacak o kadar şöyle bir hatırlayın, nelere güldüğümüzü, gülerken canımız acırdı bütün skeçlerde...

    her neyse, lafı uzatmaya gerek yok, gülenleri eleştiren arkadaşlara saygı duyuyorum, haklıdırlar, sırf bir eğlence olarak oturup izlemek etik olarak pek hoş değildir ama diğer insanları da kafalarında şöyle bir değerlendirsinler derim ben, ben bir oyuncu olarak, oturdum ve bütün repliklerini analiz ettim, bütün jestlerini, bütün mimiklerini, bugün bana deseniz ki, çık ahmet sahnede canlandır bunu, canlandırırım, birebir oynarım size bunu.

    ama bunu oynamak için değil, olayı anlamak, dibine inmek için yaptım ve ben şimdi o yılmaz'ı, sibel'i, kameraya çeken fiştekçi kızı, şükufe'yi ve şükriye'yi çok iyi tanıyorum şu anda, hatta o kavga sırasında gelen martı sesini de ayrıca değerlendirip, üzerine sayfalarca yazacak durumdayım, orda neler oldu biliyorum.

    son olarak şöyle tanımlayayım;

    yer yer dişlerimi sıkıp, ekrandan uzanıp sibel'in kafasını duvara sürtme isteğiyle ve yer yer de elde olmayan kahkahalarla gülerek izlediğim videodur.

    ayrıca söylemeden geçemeyeceğim, gazze'deki yıkımla bu videoya verilen tepkileri kıyaslarsanız ben de çıkar derim ki; o zaman sözlükte ne işiniz var? her an sizi tebessüm ettirecek bir olayla karşılaşabilirsiniz, gülmeyin o halde, sözlüğün radyolarına girip chat yapmayın insanlarla, gidin yas tutun!

    işte bu çok büyük bir saçmalıktır, bence bu kadar uçurmayın olayı.

    saygılar...

    düzeltme: imla.
    2 ...