aslında burada sorun örneklemin doğru belirlenmemesinden ziyade dünya genelinde örneklemin neredeyse hiçbir yerde bu araştırmaya uygun olmamasından kaynaklı.
aynı şartlarda, aynı maddi imkana erişimi olan ve aynı sosyo-kültürel beklentilerle yetiştirilen kadın ve erkeklerin olduğu ütopik bir toplum gerekiyor bu kıyaslamanın doğru sonuç vermesi için. medeni ülkelerde bu ayrım azalsa da şu an dünya nüfusunun çoğunluğunda erkekler doğdukları anda kadınların belki de hayatları boyunca sahip olamayacakları imkan ve maddi/manevi desteğe sahip olarak ilk nefesini alıyor.
örnek vererek açıklamak gerekirse;
başarıdan kasıt ne mesela?
- görkemli bir kariyere sahip bilim insanı olmak mı?
bırakın lisansüstü seviyeyi, ilkokul eğitimine erişimi olmayan kadınlar var. evet, bu şansa sahip olmayan erkekler de var ama şöyle bir genelleme yapıldığında dikkate alınacak kadar belirgin bir fark var bu iki cinsiyetin eğitime erişimi açısından.
- meşhur bir sanatçı olmak mı?
az önceki eğitim erişimi farkını görmezden gelsek bile (ki konservatuar veya gsf bölümlerine giriş için gereken destek bununla son derece ilgili) kadınlar yaptıkları işin gördüğü kıymet açısından yine şanssız konumda. hatta bu rekabet öyle bir boyutta ki çoğu zaman birbirlerinin başarısına/popülerliğine bile engel olabiliyorlar. erkekler, "networking" denen olayda çok daha rahat.
- sporcu olmak mı?
karşılaştıkları (veya gelecekte karşılaşmaları muhtemel) önyargılar sebebiyle çoğu kızın, erken yaşlarda başlanması gereken bu alanda (branştan branşa fark olmakla birlikte objektif olarak başarılı denecek bir sporcunun hayatının büyük bir kısmını buna adamış olması gerektiği varsayımı ile) henüz ellerine bir top, raket almadan veya ayaklarına bir spor ayakkabısı bile giymeden cesareti kırılabiliyor. geçenlerde şöyle bir kaynakta da gördüm ki regl sürecinin bile tek başına bu konuda ciddi bir caydırıcı etkisi oluyormuş.
sonuç: hangi anlamda düşünülürse düşünülsün, başarı ağaçta yetişen ve uzanılıp koparılacak bir meyve olmadığı, çeşitli koşullara muhtaç olduğu için doğal bir sonuçtur. örneğin yukarıda anlatılan farkların etkisi ile, başarılı bir rastgelelik kurulup 100.000 kadın ve 100.000 erkek seçilerek yapılan bir karşılaştırma bile "o kadar da" rastgele olmayacağından sonuç yine erkeklerin lehine olacaktır.
