Baba Rahmetli oldu, kollarımda öldü (hâlâ içim yanar) suni teneffüs kalp masajı dualar isyanlar onu geri getirmedi (şu an yaşadığım acıyı düşmanım bile yaşamasın. Sevdiğiniz biri kollarınızda ölmesi ve yaşadığınız çaresizlik) neyse...
O zaman akp yoktu, Olsa da muhtemelen AKP'li olmazdı.
Bu topraklarda doğmadı, çocukluğu bu topraklarda geçmedi.
Genetik olarak da bizde baba toprağı baba yurdu memleket hemşehri olgusu oluşmadı.
TC içinde babamın yurdu, ata toprağı diyeceğim bir karış yer yok ve benim için bu ülke toprağı üzerinde değer vereceğim bir avuç toprak yok.
Her sene çevrem de insanlar arkadaşlar enişte konumunda insanlar tatil gidişi dönüşü baba yurduna uğrar veya ziyarete gider.
Benim böyle bir derdim olmadı.
Babam bazen çocukluğunu anlatırken dalardı.
Doğduğu yere hasret içinde, dedem gibi öldü.
Bunun için emekli olunca yapacağım ilk şey babamın doğduğu ülke vatandaşlığına geçmek (bu hak yasal olarak tanınmıştır) TC vatandaşlığından çıkmak.
Yok yani, bu TC düşmanlığı kimlik sorunu değil. Ekonomik de değil ki; böyle bir sorunum yok. Sadece kendimi bu topraklara ait hissetmiyorum.
Evet, ırkçı seviyede kimlik düşüncelerim olabilir. Fundamentals seviyede din algım olabilir. Bu benim özelim ve kimseyi ilgilendirmez.
Vatan benim için bir toprak, taş, kaya, arazi değil. Serhat boylarında akıncı düşüncesi gibi bir milliyetçilik anlayışına sahibim.
Atımın nal izleri olan her toprak benim vatanımdır.
Evimin bacası tüttüğü, mutlu yaşadığım her yer benim yurdumdur.