Yine başrolde müziklerin olduğu bir tony gatlif filmi. Zira (bkz: exils)deki müzikal harikalık bizim topraklarımızla harmanlanınca daha da artmış.
Daphne Patakia'nın karakterine kattığı gerçek çekicilik ve şaşırtıcı öz farkındalık olmasaydı, kolayca tahammül edilemez bir klişe enkaz haline gelebilirdi film. Ama onun hiçbir şeyden özür dilemeyecek kadar özgür ruhlu bir çocuk olarak gösterilmesi inanılmaz keyifli bir hale getirmiş filmi. Tony Gatlif’in geleneksel ifadesi sanırım bu. Farklı olan Herkesi reddeden bu dünyada, sürgün olmanın iç karartıcı anlamları üzerine kafa yormadan önce, saf sevinç anlarıyla izleyicinin keyif almasını sağlamak.
(bkz: istemem babacığım) türküsünün olduğu sahneyi bir milyon kere izleyerek, bu keyfi en üst seviyede hissettim. Bana hitap eden 4/4’lük bir film.