bazıları evrenin tesadüfler sonucu nasıl oluştuğunu idrak edemediği için enteresan cümleler kuruyorlar. bu o kadar zor bir şey değil ama yine de anlamıyorlar ben de bunu anlamıyorum.
tesadüf:
başı boş madde uzayda gezerken bir anda tanıdık bir maddeye rastlıyor.
- aa sen şu hidrojenin kızı değil misin?
+ evet.
- aa ne kadar büyümüşsün. iki atom olmuşsun. adın ne bakiyim senin?
+ helyum abla.
- hıı. ne güzel seni bizim lityumun oğlu berilyuma alalım.
tesadüf 2:
berilyum ve helyum bir asteroitin köşesini dönerken çarpışır ve helyumun elektronları dökülür. tam toplamaya eğildikleri sırada tekrar çarpışrılar.
- yuh önüne baksana ayı.
+ pardon hanımefendi. durun elektronlarınızı toplamaya yardım edeyim.
- ah. ne salak şeysin iki de bir çarpıp duruyorsun.
+ ama kabul et çarpışma sonucunda aramızda bir sıcaklık oluştu. bu arada ben berilyum.
- aa sen şu karbon teyzenin söylediği element değil misin? ben de helyum. tanıştığımıza memnun oldum.
böyle tesadüfen çarpışmaların yerini daha ateşli ve seksi çarpışmalara bırakması sonucu yeni atomlar ve elementler doğmuştur. bazı yıldızlar yalnızlıktan bunalıp sıkıntıdan patlayınca yeni tesadüfler ortaya çıkıyor ve yeniden elementler değişime uğruyor. tesadüf bu işte. başka bir şey mi sandınız?