çaresiz erkeklerdir. kızlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanırlar yalanına inanmış ama komik olmadığının farkında olan erkektir. ne yapsın o da mecburen başkalarının esprilerini yapmak zorunda kalır.
ben kızmam onlara, tiksinçte gelmezler bana. severim hatta onları içten içte, ama belli etmem pek fazla. sevgimi gösteremiyorum ben. sadece onlara değil ama genel anlamda böyle bir problemim var benim. hani severim ama sevdiğimi belli edemem. hoş belli etmeyede çalışmam, belki bundandır. ama sevgisini belli eden insanada içten içe bir kıskançlık beslerim. bulsam bir kaşık suda boğarım.
misal kayahan, adam sevgisini belli ediyor bence. çok kıskanıyorum ben kayahan ı işte. onun gibi şarkı sözleri filan yazmam gerek diye düşünüyorum ama olmuyor bir türlü. sevgilisi kayahan olan kızlar ne kadar şanslı dimi.
şans deyince o da apayarı bir konu. inanıp inanmamak arasında gitgeller yaşıyorum. tam olarak tanımlanamayan bir şey di mi bu şans? en azından ben tanımlayamıyorum, yani birisi gelip bana şans nedir diye sorsa apışır kalırım oracıkta, büyük ihtimalle ilk başta açıklamak için bir kaç kem küm ederim sonra baktım olmayacak hemen sorana saldırırım ki konu kaynasın arada. milli piyangoyu kazanmak, büyük şans. ben hiç kazanabileceğimi düşünmüyorum zaten hiç milli piyango biletide almıyorum. birileri kazanıyor ama. şanslı insanlar işte onlar.
şans demişken,şans kapıyı kırınca diye bir film vardı hatırlarsanız. tayfun güneyer yazıp yönetmişti filmi. bende ferhan şensoy kötü filmde oynamaz kardeşim düşüncesiyle sinemada izlemiştim bu filmi. çok kötü bir flimdi yahu. zaten bu tayfun güneyer kişisinin yaptığı iyi bir iş görmedim ben daha.ne hikmetse yapımcılar çok seviyor bu çocuğu. çektiği dizi ve filmlerde bol bol espri filan da yapıyor arkadaş. ne bilim bana pek komik gelmiyor onun esprileri ama tutuyor sanırım ülkemizde.
sanırım bu da şans.
keşke o da cem yılmaz ya da şahan gökpınar esprileri yapsa diyorum bazen.