sene 1995... mali sıkıntı hasebiyle ataköy'de oturduğumuz evi satılığa verdik... eve bakmaya upuzun evliya gibi bir adam geldi(ben de o zamanlar bacak kadarım belki o yüzden o kadar uzun gözüktü) evin odalarını geziyor, kalınca sesiyle sorular soruyor.. ben de annemin eteği arkasında çekingen çekingen ve korkulu gözlerle adamı inceliyorum. sonra evden kaçtım tabii..
olayın ertesi günü arkadaşım(şu an profesyonel basketbolcu), ''oğlum hidayet türkoğlu size geldi laan'' dedi ben de tanımıyorum ama ''yaa biz böyleyiz işte'' gibisinden bir şeyler tıngırdatmıştım..
tam 10 sene sonra çaktım hidayet'in bizim eve bakmaya geldiğine...*
ayrıca kimse hidayet'i tanımazken tanıyan arkadaşıma buradan selam ederim.*