aslında insan doğası düşünce sistemi inkar üzerine kurulmuş desek yanlış olmaz.
insanın yazıdan önce de kendi etkisi dışında gelişen-oluşan durumlar sonunda yaşadığı büyük yok oluş, kıyım, kıyametler, ölüm ve şiddetler insanın genetik hafızasına korku fobi olarak işlenmiştir.
yazının icadı ile bu yok oluş kıyametler kayda alınmaya başladı (örn: din kitapları nuh tufanı vb) ve tarih yazıtlar kitabeler mimar sanat da (örn eski mısır, helenist kültür) ortaya çıktı.
aslında okumamak bu genetik hafızada işlenen büyük yıkım yok oluş korkularının da etkisi (inkar etme yok sayma unutma gibi savunma mekanizmalarının tetiklemesi) ile oluyor.
uğursuzun ismini ağzına alma, kötü konuşma başına gelir, ağzından çıksın koynuna girsin vb söylemler halk deyimleri buna örnektir.
özellikle büyük salgınlar (veba vb) barbar istilaları ile yaşadığı büyük yıkım ve ölüm yok oluşların etkisi batıda kilise hakimiyetinin bitmesi ve rönesansı tetiklemesi olmuştur. bunda da etken yine inkar ret etme diyebiliriz ki; din erkine inanç biçimine (dikkat! tanrıya değil. öyle olsaydı protestanlık normonluk vb inançları doğmazdı) tanrı her şeye kadirse buna neden izin verdi tepkisiydi.
bir bakıma inancı güncelleme yoluna kendine göre uygun hale getirme yolunu seçmiştir.
aslında acı olan insanın kendisinden başka hiç bir olgu onun için bir anlam ifade etmiyor olması. bir virüs ve bakteri formunda yaşayan insan için tek amaç vardır; çoğalmak ve bu çoğalmayı hakimiyeti sağlayacak alanlara sahip olmak...
yaşamda aklınıza gelen sosyal yaşamın tüm araçları din hukuk kimlik kültür yurt vb kutsal şeyler insan için bir araçtır ve bunlar insan yaşamı çoğalması hakimiyeti için araçtır.
örn:din.
aynı dinden olsanız bile çıkarı için tehlikeli olan en ufak bir nüans farkında yaratıcı tanrı allah olgusunu değersizleştirir anlamsızlaştırır ve sizi ya da karşınızda ki insanı dinsiz yapabilir.
zaten insan bencilliği vahşiliği ve doymazlığı din-tanrı olgusunu antropomorfik bir (insana benzeyen insan odaklı) yapıya döndürüp, cennet olgusunu erkek huri (kadınsa nuri) biçimde empoze etmesi, cehennem olgusunu işkence olarak betimlemesi yanında, bu dünyadan soyutlayıp başka bir evrene yıkması vb örneklerde olduğu gibi dini tanrı katından alıp insan katında yeniden var etmesi (mezhepler tarikatlar cemaatler her inançta) bunun delilidir.