en az "fransızların diğer milletlere olan merhameti" kadar doğru, aynı oranda yanlış önerme. aslında başlığın çıkış noktasının "yüce milletimiz" miti olduğunu anladığımız için çok da üzerine gitmeye gerek yok. ha yanlış anlamayın benim sevimli milliyetçi cevvallerim, bu "yüce milletimiz" miti sadece bizde değil, ulus-devlet sürecinde olan ya da bizzat ulus-devletini kurmuş olan her millette vardır. yunanlılarda bir "medeniyet kaynağı" iddiasıyla, italyanlarda "akdeniz hakimiyeti ve roma adaleti" iddiasıyla, fransızların "özgürlüğün yaratıcısı ve timsali" teziyle, amerikalılar'ın "demokrasi kahramanı" teziyle, almanların "üstün ırk" mantalalitesiyle, ingilizlerin "güneşin batmadığı imparatorluk" menşeleriyle, ispanyollar'ın "yeni dünya fatihliği" ile övünmesiyle aynı şeydir bunlar. bu böyle uzar gider...
ha gelelim "merhametliliğimize". şimdi kim nerde görmüş de anlatmış bilemeyeceğiz tabii. savaş alanlarında merhamet yoktur çocuklar. ne türkler'de ne marslılar'da. âdettir, alınan şehir bile üç gün üç gece yağmalanır türk savaş geleneğinde. yağmadan kastım hırsızlık değil yalnız. tecavüz, gasp, cinayet. artık kendinizi kandırmaktan vazgeçin. şöyle merhametliyiz, böyle şefkatliyiz diye. istanbul bile bizzat fatih tarafından üç günlüğüne yeniçeriye hediye edilmiştir.
her türk devleti, içerisinden geldiği siyasal geleneklere göre farklı yönetim anlayışlarına sahiptir. örneğin osmanlı devleti, roma tipi bir imparatorluktur. dolayısıyla tebaasına eşit mesafede durmak zorundadır. elbette bir yere kadar. yönetici sınıf müslümandır bir kere, daha ne diyelim. "yeni roma" olduğunu iddia eden, devlet-i rûm ismini kullanan, kendisini "kaiser"* diye tanıtan bir imparatora sahip olan bir devlet, "ökümeniklik" yani evrensellik iddiasında elbette olacaktır. bunun da görüldüğü gibi türklükle, zululukla falan değil imparatorluk ideolojisi ile ilgisi vardır. tarihi bilmeyip milli efsanelere yaslanmayın, tarih fena yaslar. "hoşgörü" osmanlı için bir politikadır ve her zaman her yerde de uygulanmamıştır. ancak özellikle kuruluş döneminde balkanlar'da uygulamıştır ki, bu da bölgenin fütuhatının dönem dinamikleri içinde kolaylaşması içindir ve çok da işe yaramıştır.
editus cehaletyus: ben şu dünyada iki şeye çok gülüyorum. birincisi filmi izlemeden "çok berbat bi film" diyenlere. ikincisi de tarih eğitimi almadan bol keseden sallayanlara. kötüleyen arkadaşlara selam ederim.
