Haklı olmak sandığımız kadar doğru bir şey değildir. insan ne kadar haklı olduğuna kendisi karar verir ve çevresindeki iki üç kişiye de bunu onaylatır tatmin olmak için. Haklı olmak çok kolaydır. Haklı olmak istiyorsanız illa bir sebep bulursunuz hiç korkmayın. Zor olan kendinizin aleyhinde düşünmektir.
Kendini yanlışlamak, suçlamak, haksız görmek. Tüm bunlar eğer kişide psikolojik bir sorunla kendini göstermiyorsa hazreti insanın özelliğine sahip olmak demektir. Bazı insan aşık olunca, bazısı ailesini veya sevdiğini kaybedince, bazısı kendi haklılığını körü körüne savunmasından ötürü başkasına çok kötü bir şey yaşattığını farkedince bu evreye geçiyor. Kendinin de haksız olduğunun bilincinde olmak.
Tabii bu siyah ve beyaz, haklılık ile haksızlık hususları insanın haletini bir yerde rahatsız etmeye başlıyor, en son dayanamayacak seviyeye geliniyor. Mamafih insan anlıyor ki aynı anda hem haklı hem haksız olunabiliyor. Akabinde yine siyah ile beyaz geliyor. Herkes bunun idrakinde gibi davranıyor veya hiç kimse bunun idrakinde değil gibi davranıyor. Herkes bunun idrakinde gibi davranan hep karşı tarafın hakkına riayet ediyor, hiç kimse bunun idrakinde değil gibi davranan ise hep kendi hakkını korumaya çalışıyor.
Halbuki yine grilik lazımdır. Onun dışında arada fedakarlık lazımdır. Haklı haksız her şeyi kenara bırakmak gerekir. Bu durumlar aslında yalvarmadır. Karşıdaki insana haklıyken kendinden geçip özür dilemek yalvarmaktır. insanın öz saygısına zarar verebilir. insanlar genelde herkese haklıyken özür dilemez. Spesifik kişilere veya kişiye böyle yapar. Haklılık durumu nesnel değildir, öznel bir durumdur. Karşıdaki kişiye göre zaten özür dilemesi gerekilen bir durum özür dileyen için özür dilenmesi gerekli bir durum olmayabilir.
Bu ise farklı şekillerde olabilir. Dediğimiz gibi karşıdaki insanın haklılığına riayet etmek. Eğer karşıdaki insan da hakkaniyetli ise o sizin hakkınıza riayet eder. Ben sana sen bana olur olay. Benim genelde istediğim şey budur. Diğer durumlar benim gördüğüm kadarıyla bir çıkmaza gidiyor. En mutlu eden son söylediğim yol. Ama bunu da herkes yapamıyor. Yapsa bile her zaman yapamıyor. insanlar bazı noktalarda karşısındakinin hakkına riayet etmeyi aniden bırakabiliyorlar. Bu da problem. Hatta geri dönülemez durumlara bile sürükleyebilecek bir problem.
Çoğu insan haklı olmak umrumda değil der. Külliyen yalandır, en olmadı kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Kendini doğru görmek, kendi doğrunu üstün görmek gibi şeyler kolay kolay bitmez.
Geçiştirmek için, sırf konunun kapanması için özür dileyecekseniz dilemeyin. Eninde sonunda özür dilemeyeceğiniz bir an gelecektir. Sadece kendinizi haksız gördüğünüz zaman özür dileyin. Hiç göremiyorsanız o sizin körlüğünüzdendir. illa haksız olduğunuz bir kısım vardır. O kısmı bulun ve özür dileyin.
Editle gelen not: haklılık doğruluk vs. Bunların hepsi karşıdaki insanın hassas olduğu ve sizin hassas olduğunuz şeylerin çatışması hakkındadır. Aynı olayın içindeki iki insan kesişemiyorsa burada sıkıntı olur. Haklılık ve haksızlık gibi konular ise birbirimizin hassasiyetlerine riayet için gereklidir. Bu yüzden kimse tamamiyle haklı veya haksız olamaz.