kendileriyle ilgili birşeyler ters gidiyor, gitmiyorsa ki onlar adına umuyorum, gerçekten kuşak çatışması diye birşey var.
y kuşağına mensup olarak görüyorum kendimi. ve az biraz sıkılarak-utanarak söylüyorum ki, 2013 gezi direnişi zamanında umutla öne atılanlar, esas aktivistler, içinde olduğum y kuşağı temsilcileri idi ama daha genç, o günlerde 20 li yaşlarında olan kardeşlerimdi. kendi arkadaşlarım olduğu gibi onlar da o zamandan başlayan baskı ve ülkenin durumu karşısında dumura uğradı. ufak ufak ülkeyi terk etmeye başladılar, ama biliyorum ki şu berbat durumdan bu ülke çıkacaksa y kuşağı ön ayak olacak da çıkacak. z kuşağı o günlerdeki halimiz gibi şimdi.
ama arkadaş bakıyorum; bir içi geçmişlik, hayata başlamadan bitirmiş haller. lafta herşey var, özgüven tamam ama esas sorumluluğu almaya sıra geldiğinde kuyruğu kıstırıp kaçan tipler. ne oluyor arkadaşlar?
25-26 yaşında insanlar iş yoğun, ofise de geliyorum diye işi gücü hatta ülkeyi bırakıp yurtdışına kapağı atıyorlar. iş yerinde memnun olanlara neyin kritik öncelikli olduğunu 10 kere anlatıyorsun, 11. de naptın diye sorunca boş boş bakıyorlar.
bak yalan yok bir noktada döngü gibi; ben de x ler boomer lar ile benzer şeyler yaşadığımı, sonra silkinip kendime gelip kaldığım yerden devam ettiğimi iyi biliyorum. yani bize olağan gelen zorlukları hiç yaşamayan ileri bir medeniyeti z kuşağı görüyor ve oraya ulaşma vizyonu varken bize ters gelip tuhaf karşılıyor olabiliriz. belki daha sonra istemli istemsiz engel olacak da olabiliriz. ama bugünlerde ülkeden umut kesmek ve mücadeleye başlamadan bırakmak olmuyor be gençler. az daha sabır, daha yeni başlıyoruz.