bu köprü yol havaalanı hastane vb işlerinin kim işletme maliyet kar zarar vb hesabını yapıyorsa kesinlikle matematik bilmiyor.
ne bileyim, galiba toplama çıkarma çarpma bölme de bilmeyebilir. neyse, konumuz bu değil.
yoksa bizlerin devletin bu kadar zarar etmesinin, cebimizden bu kadar para çıkmasının, bize bu kadar kallavi kazık maliyet, köprüyü yapan işletene bu kadar havadan para ballı kaymaklı kaynak aktarımının başka nedeni olamaz.
ama neyse, bunların hepsinin hesabı sorulur.
ister başka ülke mahkemesi, ister uluslar arası tahkim olsun, uluslar arası hukuk kapsamında literatürde gayrimeşru borç ve tiksindirici borç denen bir kavram vardır, hatırlatmak isterim.
önümüzde çok zorlu bir hukuk süreci olacak. tıpkı yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin ülkeye getirilmesi gibi buna benzer bir süreç milyarlarca dolar için olacak.
hiç kimse devletin devamlılığı ilkesinin arkasına sığınıp andlaşmaların devamlılığı, hukukun devamlılığı, borçların devamlılığı taahhütleri arkasına sığınamayacak.
burada uzun uzun yazar tc devleti kurulmasında ve osmanlının kalan borçları ödenmesi aşamasında paris görüşmelerinden, son ekonomik krizlerde örn: arjantin, ispanya, yunanistan gibi ülkelerin borç yapılanmasından örnekler veririm de...
boşver.
hepsinin hesabı sorulur, ödeme devam edenler işletmeler de kamulaştırılır.
aldığınıza sayın denir. haksız kazanılmış gayrimeşru borç ve tiksindirici borç kapsamında olanlar da tahsil edilir sorumlulardan hesap sorulur.