kendisiyle olan bir anımı paylaşmak isterim, zannederim daha önce hiçbir yerde anlatmamışımdır...
sene yanılmıyorsam 2005 veya 2006 olmalı. ajdar'ın hala daha gündemde olduğu yıllar.
bir hafta sonu istanbul bakırköy'de carusel avm'nin hemen yanındaki mcdonald's da görmüştüm...
biz sipariş verip üst kata geçiyorduk ki arkadan ajdarın sesini işittik.
sipariş veriyordu, ama acayip ayrıntılı, onun içindeki turşuyu çıkarın, bilmem ne koyun...
siparişi alan kız da ama beyefendi menüye dahil değil istediğiniz şey gibi bir itirazda bulununca asabileşti.
müdür geldi, anlayış gösterdi, istediğini yaptırdı neticede...
biz üst katta yemek yerken hala daha onun sesini duyuyorduk, içerisi çok kalabalık da değildi..fazla müşteri yoktu. her konuşulan duyuluyordu...
neyse ajdar'ın tepsisi önden kendisi arkadan geliyordu, tepsisini bir elemana taşıtıyordu.. anlaşılan rica etmiş çalışanlardan, lütfen tepsimi taşır mısınız diye...
elemana, ''tepsimi şu masaya koyar mısınız rica etsem'' dedi.
ama yüzü sirke satıyor adamın... kendisini de dünya starı filan sanıyor... neyse wc'ye girmek istedi, elini yıkayacakmış, kapı kilitli olduğu için giremedi, yine asabileşti, aşağıya doğru bir hışımla indi...
şimdi aynen söylediklerini aktarıyorum,
'' alo bakar mısınız? bana müdürünüzü çağırın! ne demek wc'nin kapılarını kapatmak!
millet elini de mi yıkayamayacak? wc'ye giremeyeceksek o wc yazısını oradan sökün...
bu nasıl işgüzarlık, bu nasıl hizmet... şubenize hiperstar gelmiş verdiğiniz hizmete bak! sizi şikayet edicem! böyle bir şey olamaz! gibi saydırdı...
neyse hemen wc'yi açtılar, ajdar bey yeni temizlendi, yerler kuruyana kadar kapattık yalanını sıktılar..
ajdar tabi tatmin olamadı.
yemeğim soğudu ama benim. diye yeni bir sinir harbine girdi.. masada kendi kendine konuşuyordu en son. buraya ajdar gelmiş şu muameleye bak diyordu kendi kendine... ama sinir krizine girmiş gibiydi. yemeğinin soğumasına canı acayip sıkılmıştı. değiştirelim ajdar bey dediklerinde,
işinize bakın adamın canını sıkmayın, bir daha da uğrayacak değilim diye ters yapmıştı.
dikkatimi çeken şey şu olmuştu o gün.. adam ne kadar sesini yükseltse de, çalışanlarla tartışsa da çevresindeki insanları hiç ciddiye almıyordu, hakkımda ne düşünürler, bana kızarlar mı, gülerler mi,
sanki ortamda biz hiç yokmuşuz gibi davranıyordu...
normalin dışında bir insan olduğunu o gün anlamış olduk. bazı insanlar onun için rol yapıyor, aslında çok zeki, ünlü olmak için tv'de rol yapıyor diyordu.. rol yapmadığını, gerçekte de enteresan biri olduğunu o gün yaşayarak öğrenmiştik...