bacaklarınızın artık sizi taşımaması.. ve kalbinizin..
ruhunuzun bulduğu delikten dışarı çıkıp , sizden kurtulmak istemesi..
gündüzün anlamsız olması , güneşi gördüğünüze bile sevinememek..
sonsuza kadar o yorganın altında kalmak istemek.. öyle sessizce , yalnız , çaresiz..
tökezlemek..
düşmek..
ve kolunuzdaki , bacağınızdaki sayısız yaraya bir yenisinin eklenmesi..
ağlayacak gücü bile kendinizde bulamamak..
dünyaya sataşmaktan vazgeçmek..
hayattan vazgeçmek..
kendinizden vazgeçmek..