peygamber efendimizin komşusudur. hani şu peygambere komşu olmak isteyenler var ya...
ebu leheb harbiden komşuydu.
yetmez...
peygamber efendimizin dünürüdür.
peygamber efendimiz bu islam düşmanının oğullarına peygamber kızlarını vermiştir ve oğulları da islam dinine inanmıyordu.
peygamber efendimizin kızı Rukıye, Ebu Leheb'in oğlu Utbe ile peygamberimizin diğer kızı Ümmü Gülsüm de Uteybe ile nikahlandı.
bu da inanmayana veya inanıp da hristiyan yahudi alevi budist başka inanç ve mezheplerden olana kız verilmez diyene de bu kapak olsun.
neyse, tebbet suresi gelince ve peygamberimiz bunu açıklayınca ebu leheb'in oğulları ve ebu leheb peygamber efendimizin kızlarını "senin baban adam olmaz, düzelmez" demiş peygamberin kızlarını baba evine yollamıştır.
daha bitmedi.
peygamber soyu diye ağlayan dövünenlere bir hatırlatma; peygamber efendimizin amcasıdır. harbiden, ana tarafı da değil, harbiden baba kan bağı olarak (peygamber efendimiz ile kan bağı olanlara kutsiyet yükleyenlere bu kapak olsun) peygamber soyudur.
bu adam şu an yaşasa elini ayağını bastığı yeri öperdiniz, hem peygambere komşu hem dünür hem amca-akraba olan kişi.
adam o kadar özel ki...
o kadar islam düşmanı varken allah kişiye özel ayet indirip adını zikrederek lanet etmiş "elin kurusun" diye allah lanetlemiş beddua etmiştir.
bu derece yani ama bu kişiye peygamberimiz kızlarını veriyor.
düşünün günümüzde akp'li chp'li olana kız vermiyor.
ben hatun ile evlenirken neler çektim, saçım uzun, top sakallıyım, doğulu değilim diye (hatun o zaman kapalı değildi) bir de islam peygamber düşmanı olsaydım...
neyse, konumuza dönelim.
ebu leheb böyle kişilik.
düşünün...
böyle kişiye kız verir misiniz, enişte-damat-gelin-dünür der misiniz, evlilik onaylar mısınız?
peygamber efendimiz böyle birine kız vermesi, kur'an "ne yapıyorsun ya muhammed, kızlarını boşa" diye ayet de yollamamış.
o zaman islam nedir?
allah'a inanmak mı?
hayır!
islam allah'a inanmak-inanmamak değildir.
zaten ebu leheb allah'a inanıyordu. hz. ibrahim'den beri süregelen tek tanrılı dine inanıyordu. kabe'nin koruyucuları arasındaydı. muhammed atalarımızın dinine düşman, atalarımızın dinini yerle yeksan edecek diyordu ve muhammed peygamberimizi dinsizlikle suçluyordu.
biz falancadan böyle gördük, filanca zat hazretleri böyle yazmış böyle demiş diye dini savunanlara selam olsun.
ebu leheb Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e: “Eğer dinini kabul edersem benim için ne var?” şeklindeki sorusuna Peygamber Efendimiz “Diğer iman edenlere ne varsa senin için de o var.” buyurmuştur.
Ebû Leheb: “Benim için bir ayrıcalık yok mu?” dediğinde peygamber Efendimiz: “Başka ne istiyorsun?” diye sormuştu. Ebû Leheb şöyle karşılık vermiştir: “Beni başkaları ile eşit kılan dine yazıklar olsun!” demişti.
hangi inanç içinde olursa olsun, dinler insanlık tarihi boyunca asla yaratan inkar edildiği için gelmemiştir.
1411 sene önce mekke de, 2000 yıl önce filistin (bethlehem) 4420 yıl önce mısır da olan tartışma ile günümüzde istanbul'da olan tartışma aynıydı.
sorun tanrı'nın varlığı-yokluğu tartışması değildi.
tek sorun vardı.
hak yiyenler ile hakkı yenenler arasında ki tartışma.
sorun buydu.
sen hak yemedikten sonra senin dinin ne olduğu tanrıyı ne ile çağırdığın yaratan için önemli değildi.