bir fıkra vardır hani; suçüstü yakalanan birisi hakim karşısında ifade verirken illa avukatının gelmesini isteyince hakim sorar; suçüstü yakalanmışsın, avukat seni nasıl savunacak ki?, zanlı da; işte ben de onu merak ediyorum, diye... Bu arkadaşlar da işte o avukat konumundalar şimdi.
Nereye el atsan cephaneler; bombalar, lav silahları, mermiler, glocklar, tabancalar, tüfekler, envai çeşit silah fışkırıyor, bu arkadaşlar bir türlü ikna olmuyor, olamıyor. ikna olmaları için, paşaların evinin bahçesinden tank, top, denizaltı, f-16 falan mı çıkması gerekiyor?
Burdaki arkadaşların çoğu o dönemde anaokulunda veya ilkokulda oldukları için belki hatırlamazlar; Yıllar önce Susurluk Soruşturması'na karşı yapılan tencere-tavalı, ışık söndürmeli protestoları küçümseyerek "gulu gulu dansı yapıyorlar" dediği için Erbakan'ı eleştirenler (ki Erbakan tamamen haksızdı, eğer cesaretli davranıp bu örgütlenmenin üzerine o gün gitseydi, hem iktidarını korumuş olacaktı hem de bugün bu operasyonları konuşmuyor olacaktık), şimdi Ergenekon Davası'nı sulandırmaya çalışıyorlar. yapılanma aynı, örgüt benzer, kullanılan kişiler tanıdık...
