bugünkü modern türk istihbaratının babasıdır diyebileceğimiz şahsiyettir, araplar ona "uçan şeyh" manasına gelen şeyhut tuyur lakabını vermiştir, gençliğinde padişaha olan muhalefeti cihetiyle uzun bir müddet arap coğrafyası'nda kalmış ve arapça'nın pekçok lehçesini ana dili gibi konuşmaya başlamıştır, sonrasında yakın dostu enver paşa'nın da mensubu olduğu ittihat ve terakki fırkasının'nın iktidara gelmesiyle beraber istanbul'a kısa bir müddetliğine dönmüştür, burda balkan harbi'ne iştirak etmiş fakat muvaffak olamamıştır, ardından enver paşa tarafından avucunun içi gibi bildiği ve gençliğinin geçtiği arap yarımadası'na yollanmıştır ve burda büyük bir mücadeleye girişmiştir, bu dönemde her devletin arabistan'da casusları vardır ve yabancı devletler verilen imtiyazlar vesilesiyle yarımadanın her tarafına konsolosluk adı altında casus merkezleri kurmuştur, öyle ki şam'da bulunan fransız konsolosluk binası gayrimeşru şekilde basılmıştır, sadece orduyla yetinmemiş afrika ve çöllerde ingilizler tarafından satın alınan aşiretlere karşı diğer aşiretleri örgütlendirip kontrgerilla taktiği uygulamıştır, yinede muvaffak olamamamış, osmanlı savaşı kaybetmiştir.