spiral

entry12 galeri video1
    12.
  1. Testere filminin 9. devam filmi. ilk filminden beri testere serisinin büyük hayranıyım. ilk 7 film zaten 1 yıl aralıklarla çekildi. (2004-2010) 8. film olan saw legacy ise 7. filmden 7 sene sonra (2017) çekildi 9. devam filmi olan spiral ise 2021'de beyaz perdeye geldi. Hani 2000'li yıllarda 70'lerin 80'lerin kült korku filmlerinin siktiri boktan spin off'ları ve devam filmleri çıkmıştı ya işte bu spiral filmi de o derecede boktan. Çünkü Neden?

    Bir yıl aralıklarla çekilen ilk 7 film arasındaki gerek olay örgüsü gerek senaryonun işlenişi mükemmeldi. Neden-sonuç ilişkilerinin temeli sağlam oturtulmuş ve karakterler derinlemesine işleniyordu. 4. filmden sonra seri zorlama da uzatılmış olsa kurgunun sağlamlığı ve ters köşelerle bu açığını kapatıyordu. ancak 8. film olan saw legacy (bkz: #38123857) ne kadar 7. filmden sonrasını konu alsa da senaristlerin değişmiş olduğunu ve kurgunun farklı ellerden çıktığını çok belli ediyordu. Filmde serinin hint yapımı çakmasını izliyormuşsunuz havası vardı. Ancak saw legacy'nin boktanlığı bile spiral'in boktanlığının yanında devede kulak kalır. Filmin yönetmeni 2. 3. ve 4. filmi yöneten darren lynn bousman da olsa ilk 7 filmdeki gerilimi maalesef yansıtamamış. Film ayrıca direkt olarak devam filmi değil john kramer'dan sadece 2-3 kez bahsediliyor ve bir sahnede 2. filmdeki obinin fotoğrafını görüyoruz. Bunu zaten fragmanda da gösteriyorlardı. Yani geçmişe dair fragmanda ne varsa filmde de o var. Onu da zaten serinin sıkı hayranlarını çekebilmek için fragmana olduğu gibi koymuşlar.

    Kurgu bok gibi, senaryonun işlenişi bok gibi, oyunculuklar bok gibi. Hele hele Zeke karakterini Chris Rock'ın canlandırması kimin fikriyse annesini eşekler kovalasın. Hayatımda bu kadar boktan oyunculuk görmedim. Keza diyaloglar da rezalet. Yemin ederim saçma sapan zenci esprileri ve gereksiz boş diyaloglar sonrası filmin ortalarında bir an kendimi serinin korkunç bir film parodisini falan izliyorum sandım (gerçekten korkunç bir film parodisi var ve bu filmden daha iyi bu arada). Karakterlerin temeli yok, ters köşe yok, pardon ters köşe var ama şöyle bir ters köşe: ters ters köşe. Yani normalde katil hiç ummadığınız biri çıkar ya işte burada ''katil kesin bu lan'' dediğiniz kişi katil çıkıyor gerçekten. Ayrıca bazı sahneler çok hızlı geçiyor bu da seyirciye duyguyu aktarmakta sıkıntı yaratıyor. Tuzaklardaki çekimler minimal değildi ve mekanizmanın nasıl çalıştığını bile tam anlayamıyorsunuz. ilk 7 film hatta 8. film bile bu konuda çok daha iyiydi. Olayların altı dolu değil ve bir temeli yok. Be amına kodumun katili sen kendini öldü göstermişken o balmumu mekanizmasını nasıl emniyet teşkilatının bodrumuna soktun da nasıl kamerayı hackledin de nasıl o bodruma girip saklanabildin? daha sonra nasıl oradan çıkabildin? Senaryoda türk filmlerinde dahi olmayacak ahmaklıklar vardı. Sonuç olarak sik gibi bir film. izlemezseniz hiçbir şey kaybetmezdiniz. 8. Film bile bunun yanında şaheser kalır. Filmi bitireyim derken acı çektim resmen. Serinin yaratıcıları olan james wan ve leigh whannell nasıl böyle bir kepazeliğe izin verdiler hayret ediyorum. ilk 7 filmi 50. defa izleseniz bile ilk kez izliyormuşsunuz gibi hissederken bu filmi izlemek reklam izlemek gibi bir şey. hiç değilse 8. filmdeki eleanor ve röntgeni karıştıran doktordan devam ettirseydiniz seriyi. Filmin tek güzel yanı finalinde çalan meşhur hello zep remixi. Başka bir olayı yok.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük