her akşam otobüsten inip * eve doğru yürürken, önce onu kurana, ama ondan daha çok da adam gibi, şöyle sık sık otobüs koymayanlara ağzıma geleni söylediğim yerdir.
her sabah 1. etapta kavga çıkar. her nedense en uzun otobüs kuyruğu orada olmaktadır. ve o kuyrukta bekleyen herkes, en erken yarım saatte bir gelen otobüslerin sorumlusu, ego şöförü ya da otobüsün içindeki yolcularmış gibi davranır, çemkirirler.
sık sık bayılırsınız otobüslerinde, yaz-kış farketmez, havasızlıktan...
artık gitme zamanının geldiğini hissettirmektedir bana. zira, ömrümü yemiştir.
ama ben onun hakkını yemeyeceğim. beni o mezun etmiştir. önüme yığdığım yüzlerce sayfa notu, onun sessizliği olmasaydı, öyle yutamazdım, biliyorum...
son olarak da, şööle jandarmanın orda * falan olsaydın be eryaman, yenmezdin tadından...