bayılmak

entry64 galeri
    59.
  1. yaklaşık üç saat önce kendisinden son anda kurtulduğum şey. servisle yolculuk yapıyordum. şoförün arkasında ayakta duruyordum. tam bir saat ayakta seyahat etmiştim. ilk olarak hafif uyku hâli geldi. sonrasında 5 dakika kendimle mücadele ettim. nasıl mı? dizlerimde, bacaklarımda güç kuvvet kalmamıştı ve bir saat boyunca enseme ve sırtıma üfleyen buz gibi soğuk havaya rağmen istisnasız her yerim terliyordu. kollarım zayıflamıştı, hafif hafif mide bulantısı duyuyordum. lan kusacakmıyım acaba! diye düşünürken bu ellerim kollarım bacaklarım boynum resmen bağımsızlığını ilan etmek üzereydi. yanımda duran kırmızı polo yaka tişört giymiş abinin koluna hiç çekinmeden tutundum abi yardım et! bayılıyorum galiba... dedim ve bunu söylerken gözlerim çok zayıflamıştı. göz kapaklarım da kapanıyordu. tam orada gücüm kalmamıştı ve bu abim beni koltuğa oturtmuştu. başımı, şoförün koltuğunun arkasına yasladım. dik duramıyordum. kolonya getirdiler ve bileklerime sıktılar. ben ki yaşıma güvenip sağa sola artistlik yapan velet, kollarımı zor oynatır hâle gelmiştim. zar zor avucumun içine kolonyayı sürdüm ve diziden filmden hatırladığım kadarıyla boynuma da sürdüm. boynuma sürmem pek işe yaramadı fakat gariptir bileklerime sürdüklerinde biraz olsun bilincim yerine gelmişti. belki de bayılmam önündeki oturtmalarını saymazsak en büyük engeldi. tam 10 dakika sürdü kendime gelmem. yavaş yavaş gücüm yerine geliyordu. o an olm ben komando olacaktım hay #$@ ya diye düşündüm. ölüm geldi aklıma, ne kadar garip olduğunun farkındayım fakat tam anlamıyla bilincimi kaybetmemiştim. ölüyormuyum lan acaba? diye baygın baygın düşünüyordum. nefes alıp verme ritmime hiç dikkat etmemiştim. şimdi hatırlayınca doğru düzgün nefes almadığımı ve insanlar benim korona olduğumu sanıp yanlış anlamasınlar diye kalp ritmimi düzeltmek için öksürmediğimi hatırlıyorum. yanlış olan ne varsa yapmışım ve vücudum kendi kendini toparlamış resmen.

    bana sorarsanız kan basıncının zayıflaması sonucunda bu olayları yaşadığımı söylerim. çünkü, olayı yaşadıktan sonraki 10 dakika toparlanma sürecindeyken elimi kalbime götürdüm. ne olur ne olmaz diye kontrol etmek istedim ve küfür etmek istemiyorum fakat resmen attığını elimle hissedemiyordum. zaman zaman yorulduktan sonra ve hiçbir nedeni olmadığı zaman elimi götürüp o muazzam hissi tadardım. elimi boğazıma götürdüm, baş parmağımı, bileğimi tutarak nabzımı kontrol etmek istedim, kalbimin olduğu sol yanımda tam 4 kere pozisyon aradım yine hissedemedim.

    işte arkadaşlar, o an yaşadığım dehşet bir korku verdi ki, bayılmayı bırakın... ölüyorum sandım resmen. bu hisleri ilk defa yaşamadım fakat istisnasız en şiddetlisi buydu. kahvaltı yapmamanın, adam akıllı su içmemenin de bana göre kesinlikle bu işte parmağı vardır. ağzım, burnum heryerim terlemesine rağmen, zor nefes almama rağmen maskeyi çıkartmamaksa başlı başına bir aptallıktır diye düşünüyorum.
    1 ...