YKS 2020'de AYT ye başvurmayıp sadece TYT ye girmiştim ve barajı 4 puanla geçememiştim. Okulda da başarısızdım zaten. Hedefim olmadığı için bu durum bana hiç koymamıştı. Bir insanın matematikte boş bıraktıklarını saymazsak, salladığı 30 sorunun 30'u da yanlış olur mu anasını satayım? Türkçe de 18 doğru 15 yanlışım vardı. Dinden full çekmiştim. Hatırladıkça bi tebessüm edip bu durumu oldukça garipsiyorum. Fizik, kimya, biyolojiden toplam sadece 3 doğrum vardı. Hepsini A şıkkı yapsam, matematikle beraber daha fazla doğru yaparmışım. Bırak YKS'ye çalışmayı, ben 12 sene hiçbir sınava çalışmamış insanım yani.
Ayrıca arkadaşlar, hayatında beni aramamış, numaramın onlarda olduğundan haberim bile olmayan insanlar notlarımı soruyorlardı. Teselli edermiş gibi yapıyorlardı bir de. Tek problem ben hariç herkesin üzülmüş gibi yapmasıydı. Ne yani, şimdi hayatımda hedef yok bir şey yok. O güne kadar belirlememişim. Kazanıp tekniker falan mı olsaydım? Bir de barajı geçemediğimi annemden babamdan öğrenen insanlar aptal muamelesi yapmaya başlamışlardı ki içten içe gülüp eğleniyordum bende. Annemi babamı arayıp "sizin oğlan ne yaptı bu sene?" diye soruyorlardı. Sebebini açıklamama gerek olduğunu sanmıyorum. Son derece tutumlu, dikkatli ve insanların zayıf noktalarını yüzlerine vurmayacak şekilde yetiştirilmiş bir insanım. Hatta bunun dozu ayarlanmadığı için hafif ezik de olabilirim doğrudur. Fakat ben bir ezik olarak, bu "vurdumduymaz" insanlardan daha sağlıklı bir akla ve daha iyi niyetlere sahip olduğumu düşünüyorum.
Tamam kabul ediyorum, ailem bu konudan dolayı oldukça utandılar. Kimseyi benim yüzümden utandırmak istemem. Fakat ailemi zerre tanesi kadar sevmeme rağmen, onlardan nefret ettiğimi de söylemiş miydim?
Tanım: Üniversiteye yerleştirme sınavıdır.
Kimsenin hayatı tamamıyla bu sınava bağlı değilken, insanların bir bölümü sanki sonradan üniversite okumanın imkansız olduğunu düşünerek üzülüyorlar, depresyona giriyorlar ve kendilerini oldukça aşağılık hissediyorlar. Aklı başında bir insan hiçbir zaman insanların kendisini üzmesine izin vermemelidir. Hatta insanlara bu şekilde hamlede bulunabilecekleri kadar yakın olmamalıdır. Aklı başında bir aile, ayıp olmasın diye akrabalarına iyi davranmak zorunda değildir. Aklı başında ebeveynler, akrabalarının konuşmasıyla utanıp oğluna veya kızına aşağılık muamelesi yapmamalıdır. Ancak benim gibi orta ve alt sınıf yaşama sahip olan insanların ebeveynlerinin büyük çoğunluğu, ufak bir bıçak kesiğini bozuk bir psikolojiden veya sürekli aşağılanmış bir insanın geleceğinden daha "önemli" görüyorlar. Sonra da "sen niye başarısız oluyosun, niye utandırıyorsun bizi, ne istedin de vermedik" cümleleri havada uçuşuyor. Gerçekten, her insandan anne baba olmuyor.
Anlayışsız bir aileye sahip olan arkadaşlar; Allah kurtarsın! Aileniz de dahil, hayatın her alanında sizi bilinçsizce eleştirecek ve farkında olmadan sizi aşağılayacak insanlarla karşılaşacaksınız. Bunları yaşayıp geçmiş insanlar "hadi len oradan" falan diyebilir. Onlar artık "eskimiş" zaten. işten eve, arada sırada arkadaşlarının düğününe giden insanlardan tavsiye veya öneri almayın. Kendimde bunları söyleme hakkını nasıl bulduğumu inanın ben de bilmiyorum. Gaza geldiysem demek ki...