bunların arasındaki fark, yetiştirdikleri hayvanın cinsinden dolayıdır. hepsi de konar-göçer yörüklerdir...
ertuğrul gazi de, bu keçili oymaklardan olan karakeçililer'e mensuptur.
yani keçili oymaklar, osmanlı'yı oluşturan, kuran, yükselten, türklerin anadolu ve balkanlara yerleşmesinde öncülük edenlerdir...
işte bu keçili oymakların çoğu bugün göçebe kültüründen uzaklaşıp şehirleşmişlerdir. bir tek sarıkeçili yörükleri hala yürümeye devam ederler. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2161329/+
ne yazık ki sarıkeçili yörükleri, son zamanlarda yüzyıllardır yürüdükleri coğrafyada istenmiyorlar.
oysa ki bu göç, bin yıldan uzun süredir devam eden bir göçtür. durdurulamaz.
ulu önder mustafa kemal atatürk'de buna yıllar önceden dikkat çekmiştir;
"gidin toroslara bakın, orda bir yörük çadırı varsa, onunda dumanı tütüyorsa, merak etmeyin,daha herşey bitmemiştir..."
bugün toroslarda dumanı tüten tek çadırlar bu sarıkeçili yörüklerinin çadırlarıdır.
ve o toroslarda dumanı tüten çadırların ocakları söndürülmeye çalışılıyor.
amaç nedir? amaç bellidir.
üstelik sarıkeçililere zulmedenler de kendilerini "osmanlı torunu" olarak tanımlamaktadır.
sarıkeçili türkmenleri için yabancı yapımcılar gelip belgesel çekerken, bu kültüre olan hayranlığını dile getirirlerken, bizim osmanlı torunları bir kültürün sonunu getirmek için uğraşıyor.
sarıkeçili kültürüne, turizm ve kültür bakanlığının sahip çıkması ve bu yörüklerin sayılarının azalmadan unesco dünya mirası listesine dahil olması gerekirken, biz onların yaşam alanlarını yok edip ocaklarını söndürmeye çalışıyoruz.
amaç nedir? amaç bellidir...toroslarda tüten yörük çadırı bırakmamak ve türklüğün doğa ile olan kadim ve kutsal bağını kopartmak...
başaramayacaksınız...
son olarak bis sarıkeçili türkmen evladının sözlerini buraya bırakıyorum.
sarıkeçili; "atatürk demişkine..." diye başlıyor sözlerine.