basit olarak süslü kelimeler ile değil de herkesin anlayacağı dilden anlatalım.
en iyi yol, bildiğin yoldur.
konu her ne kadar pfizer biontech olsa da yeni nesil (mrna) aşılar tartışmalarına bakıp bunun yerine klasik aşı, çin aşısı sinovac tercih edilmiştir.
kağıt üzerinde, sadece aşıyı üreten ilaç kartellerin açıklamalarını değil de aklın bilimin her zaman denenmiş ve sonuç alınmış metodları tercih edilmiştir.
yüzde bilmem kaç koruma faktörüne, aşının coravirüsün hangi mutasyonuna ne kadar etkili etkili olduğuna takılmadım, zaten şu an bağımsız sağlık-bilim kurumları tarafından açıklanmış şu aşının şu kadar koruma faktörü coranavirüsün şu mutasyonuna bu kadar koruması var diyerek aşıların hangisi olursa olsun kesin bilgi sonuş elimizde yok, sadece aşıyı üreten firmaların pazarda hıyar satan esnafın benim hıyarım daha taze daha organik söylemi gibi "benim aşım daha güvenli, şu kadar bu mutasyona karşı şu kadar koruma, bu kadar yan etki" dediği bir durum var.
.
zaten anca 10 yıl sonra piyasada olan aşıların koruma faktörü, yan etkileri tartışılmaz kesin sonuç olarak belli olur.
unutmadan; aşıların koruma faktörü, yan etkileri tamamen genetik özellikler ile beslenme iklim coğrafya çevre sosyal yaşam ile alakalıdır.
ve dünya sağlık örgütü ile bilim insanlarının aşılar yüzünden de en az dünya'da 400.000 insan öleceğini, ileride yanlış tedavi ile tanı-teşhis kitlerinin güvenirliliği de düşünülürse bu rakamların milyonlar ile olacağı tartışmalarını da unutmayın.
bir ek daha...
mrna aşısı yan etkilerinin önemlisi şimdilik (ileride ne olur bilinmiyor) alerji gibi, bu alerjik tedavi de şimdilik çok zor oluyor. çünkü alerji vücudun yaşam çevre beslenme genetik etkileşimi sonucu normal bir vaka değil. bunun için sıradan alerjik vakalarda olan tedavi de şimdilik çare değil gibi.
bu sırada metabolizma ne kadar hızlı olursa (hayvanlar üzerinde yapılan ilk deneylerde elde edilen sonuç, bu hayvanların ileride gösterdiği tepkime bilinmiyor) o kadar yan etki az tartışmaları da var.
henüz çevre kirliği ve bu kirlilikte corona virüsün (vb virüslerin) nasıl bir etkileşime yol açtığı bilinmiyor.
virüs doğada şu kadar canlı kalabiliyor vb açıklamaların komik ötesi olduğunu "kanalizasyon atıklar çöp toplama alanları, yoğun bakım odalarının havalandırmalarında corona virüse rastlanması" haberleri dünya basınında (özellikle plastik metal kağıt başta olmak üzere evsel atıklar-çöp ithalatı yaparak geri dönüşüm tesislerinde işleyen, ucuz hammadde ihtiyacını karşılayan devletler için) çıkan uyarılara da değinmeye gerek yok.
konu konuyu açmasın ama corona virüs ile yaşamaya alışacağız.
ve de dua edeceğiz, mutasyonlar evrime dönüşmesin diye.
şu an tüm dünya'da insanlığın işi allah'a kalmış durumda, corana virüs ile mücadelede tek önemli kriter ekonomi.
bunun için aşılara deneme süreleri dolmadan kullanım izinleri verildi.
bunun için aşılar hayvanlar üzerinde değil de insanlar üzerinde deneniyor.
bunu eleştiri için söylemiyorum ki; normal şartlarda bu aşıyı yapan bilim insanlarını, devletleri şirketleri insanlığa karşı işlenen suçlardan lahey de adalet divanında yargılarlar, aşının aciliyet yüzünden tüm prosedür yönetmelik bilimsel süreçler atlanarak uygulamaya konması en doğru karardır.
bu kadar ciddi bir durumda hala corona virüse karşı mücadele de tek öncelik insan hayatı yerine ekonomi.