sessiz ev'deki bazen kimin ağzından konuştuğunu tam anlayamadığınız yerler oluyor. bunda hoca ile esirin bir ikiz kadar birbirine benzemesi ve birbirinin aklından geçenleri çözmeye çalışmalarının büyük payı var.
özellikle 11. bölümde kafanız biraz karışıyor. orhan pamuk bu romanını nilgün darvinoğlu'na ithaf etmiş.
sessiz ev'i okuyanlar bileceklerdir: nilgün darvinoğlu o kitaptaki bir karakter.
kitap klasik orhan pamuk eserlerinden fazla farkı yok.
bu kitabında daha az uzun cümleler kullanmış. ayrıca sessiz ev'e nazaran daha iyi kurgulanmış, ondan daha güzel.
gerçi hoca ile esirin birbiriyle olan tartışmalarında, konuşmalarında, kısacası tüm ilişkilerde hocayı biraz daha alçaltmış ama buna takılmazsanız pek sorun yok. intihal falan olaylarına girmiyorum bile. eğer bu kafayla okursanız kitaptan bir zevk alamazsınız.
bu tür şeyleri kafaya takmadan okuyup geçilecek bir eser.