özellikle bu türkan şoray, ediz hun, kartal tibet ve hülya koçyiğit zamanlarındaki filmlerde ilk görüşte aşk vardı, sonrasında da evlilik hemen bir balayı filan..
tabi bizim milleti de biliyorsunuz ne görse hemen uygular, herkes 2 aydır tanıdığı adamla/kadınla evlenmeye başladı. e sonra ne oldu peki? şiddetli geçimsizlikler, boşanmalar, hamile haliyle babasının evine dönmeler, ya anasız ya da babasız büyümek zorunda kalan çocuklar..
bizim eski filmlerimiz toz pembeymiş meğerse, kandırmışlar bizi. hakaten ancak filmlerde olurmuş öyle çok süper evlilikler, sonsuza kadar mutlu bir hayat filan.
bu yüzden iyi ki de yaşamamışım o yıllarda. mazallah şimdi 40 yaşında, tek başına, çalışmak zorunda, çocuklarına bakmak zorunda olan bir anne olabilrdim.. çok şükür yarebbim, buna da şükür.!