ağıtları, marşları müzikten sayan; müzikten anlamayan yazarımsı, bozuk ideolojik klavye..
daha da doğrusu ideoloji yumağının içinde kaybolmuş, savları ile dünyayı-kendini-herşeyi daha da karmaşıklaştırmış kişi..
çoktandır ortalıklarda gözükmemesini ergenlik döneminde taktığı; dünyayı tek bir olgu olarak görmesini sağlayan bozuk gözlüklerini çıkarıp; dünyaya bir de yalın bakıp 'hadi lan gerçekten mi' sorusunu kendisine sormuş olmasına bağlamak istiyorum.
kendisine anlamasa da welcome to the cruel world isimli şarkıyı armağan etmek istiyorum.
ergenlik döneminde taktığı bozuk kulaklıkları da çıkarırsa beni-dünyayı-müziği-sanatı daha da iyi anlayacağını düşündüğüm kişidir kendisi. *