-telefona yazılmak diye bir kavram olması. aylarca eve telefon bağlanmasını beklemek.
-"almanya'da 100 tane kanal varmış oğlum" diye geyik çevirmek.
-komşunun duvarındaki kireçle yazılmış "öleceksin nadir" yazısına bir anlam verememek.
-pazar günleri en güzel saatlerde klasik müzik programını seyretmek zorunda kalmak.
-sokakta voltrancılık oynamak. kafasını kimin oluşturacağı konusunda arkadaşlarla kavga etmek.
yılların şimdiki gibi çabucak geçmemesi, uzun çok uzun olmasıdır 80'lerde çocuk olmak. ve güneş daha canlı parlıyordu o zamanlarda.