gerek başbakan ismet inönü, gerekse genelkurmay başkanı olan mareşal fevzi çakmak bahriyeyi sevmezlermiş. bu sebeple para sarf edip bu yaralı gemiyi tamir ettirmek yerine, gemiyi hurdaya çıkarmak ve tahsisatı da başka işlerde kullanmaya karar vermişler. fevzi paşa, yavuz’un 15’inchlik topların bataryalarını söküp, kocaeli müstahkem mevkii’ne, yani darıca – gebze sırtlarına yerleştirmek, gemiyi de körfezde bir yerde tutup, bir kriz halinde yedekte çekerek çanakkale boğazında 10 adet 28 cm. topları ile bir yüzer batarya olarak kullanmak istemiş. ismet paşa da tabi buna dünden razı imiş. o günlerde demir yolu inşaatı ön plana alındığından (“demir ağlarla ördük vatanı dört baştan” marşında olduğu gibi) yavuz’un tamiri için ayrılmış tahsisatın demir yolu inşasında kullanılmasına gizlice karar vermişler. bundan haberdar olan ihsan eryavuz da, donanmanın elindeki bu en tesirli vurucu gücü kaybetmemek için, acele ile daha evvel pazarlığını yaptığı fransız st. nazaire firması ile tamir sözleşmesini imzalar. planlarının bozulduğunu öğrenince inönü deliye döner ve “bakanlar kurulu kararı olmadan tamir işini mukaveleye bağladı.” suçlaması ile ihsan eryavuzu yüce divan’a verdirir.
“bu sözleşme için vekil bey muhakkak şahsi menfaat sağlamıştır.” düşüncesi ile o günlerde basında yazı ve karikatürlerle ihsan eryavuzun ne hırsızlığını ne de menfaat düşkünlüğünü bıraktılar.
sonunda tabii bir şey bulamadılar ama, emir yüksek yerden geldiğinden “tarafsız ve bağımsız” türk hakimleri neden göstermeden ihsan eryavuzu iki yıl hapse mahkum ettiler. bu konuda sonradan sorulan sorulara verdikleri cevap tam türk işi idi: “öyle icap etti!”