popo kelimesinin varlığı ve oturarak banyo kavramıyla beraber nerden baksan bir yirmi yıl öncesine atar bu başlık..
o zamanlar bizde şohben, termosifon yada benzeri ani su ısıtıcı yoktu. ihlas'da henüz kurulmamıştı. ya da kurulmuştu ama o çakma elektrikli su ısıtıcıları henüz piyasanın hakimi olmamıştı. bunların yerinde yerden başlayıp hemen hemen tavanda son bulan, dev bir düdüklü tencereyi andıran bir kazan vardı. annem alttan atardı odunu, su kaynama kıvamına gelincede beni döve döve banyoya sokardı. döve döve sokardı çünkü o taburenin üzerinde haşlanıp çitilenmekten hiç keyif almazdım. taburenin üzerinde delikler vardı süzgeç hesabı. tabure, gerçekten göte yapışır ve götte takribi 20 dakika kadar kalan hasarlar oluştururdu. dureks'in zevk al prezervatifinin yüzeyindeki gibi küçük çıkıntılar oluşurdu yanaklarda.
en aşağı yirmi yıl geçti üzerinden o zamanların. şimdi jakuzimin püskürttüğü su kıçıma kaçarken aklıma geliyorda o eski günler, yüzümde küçük bir gülümsemeyle beyaz şarabımı yudumluyor ve yanımdaki kadının vucudundan duş köpüklerini temizliyorum dilimle..öğğğkk...