dünya'nın en güzel şiir kitaplarından biri,
çıkalı tam 50 yıl olmuş.
Sene 59...
nüfus az. teknoloji avuç kadar. mamafih hayatın sakin bir ritmi, insanların bir duruşu var.
piç edilmemiş hissiyatlar kumpanyasını saymıyorum.
Sene 59...
Ve işte
matbaalardan o muhteşem kokusuyla dokusuyla dokunuşuyla bir güzel kitap çıkıyor. kitabevlerindeki yerini alıyor.
görüyor musun?
Sene 59...
Cibali'de bir akşamüstü bir kız bir çay bahçesine oturup heyecanla kitabı okumaya başlıyor. Bir adam çok sevdiği ama aşkını itiraf edemediği iş arkadaşına hediye ediyor. Taşradan gelmiş bir üniversiteli, ufak rakısını koyduğu poşetin yanına koyuyor dünyanın en güzel arabistanı'nı. akşama ayin var...
şiireşerek sevişmeye sevdalı bir adam alıyor koyuyor kitabı bir şişe kırmızı şarabının yanına. çok sevgili karısını bir şiirle bugün tahrik etmeyecekse, başka ne zaman edecek?..sarhoş bir evsiz köşebaşında oturmuş... beyoğlu'nda... ne yapıp edip ödünç çalıyor bu kitabı, tenha bir kitabevinden...henüz ne ekmek ne de şarap çalmışlığı var ha!
...Sene 59
özel bir sene...
uyar baba'nın gönüllerde bir his bırakacağının ilk sinyalini verdiği sene.
o gün oralarda olup bu kitabın ilk baskısıyla canlı canlı birebir ilişkiye girenleri ömrüm boyunca kıskanacağımı çok iyi biliyorum...
ve uyar baba,
ben var ya seni çok seviyorum. çook...