7 kişinin hayatını kaybettiği olaya kadar kimsenin tanımadığı kişi. Aslına bakarsanız, bugün de kimse tanımıyor.
Evvela, her insan kendi hayatını idame ettirebilmek için gerekli tedbirleri almak zorundadır. Bu sadece hayatını kaybeden insanlar için değil hepimiz için geçerlidir. Buna rağmen medya öyle bir hava estiriyor ki... "doğalgaz müdürü 24 saat nöbet tutmalı" diyesiniz geliyor.
Bu mantık "ner'de bu devlet" anlayışının temelidir. Hatırlarsınız... 17 ağustos depreminden sonra, çakal müteahhide nasıl müsaade edildiği, bunca insanın nasıl aldatıldığı soruldu ama "bu insanlar bu evleri almadan evvel nasıl bir araştırma yaptı?" diye soran olmadı. Zira devlet herşeyi yapmalı, gerekirse aldığım evi de ben almadan kontrol etmeliydi.
Dilediğiniz yasayı yapın, dilediğiniz cezayı verin, talep olduğu sürece arz devam edecektir. "Kim yapıyor bu çürük evleri" diye soracağınıza "kim alıyor bu çürük evleri" diye sormak, sorunun çözümü açısından daha faydalıdır.
Tıpkı burada olduğu gibi diğer konularda da aldığı hizmeti, ürünü kontrol etmek (edemiyorsa bilene kontrol ettirmek) hizmeti/ürünü alan kişi için gereklidir. Nasıl ki araba almaya arabadan anlayan biriyle gidiyorsunuz, nasıl ki cep telefonu almadan evvel alışveriş sitelerinden yorumlara bakıyorsunuz işte öyle diğer hizmet veya ürünlerde de bilgi ve tedbir almanız gerekir.
neymiş? borular çatlakmış. Peki daha önce o evde böyle birşey olmadığına göre demek ki aldıklarında sağlammış. olan neyse sonra olmuş. kim kontrol edecek bunu? devlet mi? o zaman ampülünüz geçince de elektrik idaresini ararsınız.
siyasi maksatlı linç kampanyaları tam da size göre. Keşke bu hassasiyetlerinizi millete arsenikli su içiren belediye reisinize karşı da gösterebilseydiniz. he tabii "suyu da hizmeti/ürünü alan kişi kontrol etsin" diyerek demagoji yapabilirsiniz. Yapın ki bunun da cevabını verelim.
bir müdürün, resmi ya da gayrı resmi basın toplantısında kıyafetine özen göstermesi, laflarına dikkat etmesi gerekir. kıravat takmadığını söyleyen kişiye "bana kıravat hediye et" ya da "aman şirketin değeri düşüyor" diye saçmalamaması gerekir. medyayı geçiştireceği zaman "cumaya gidiyorum" yerine "incelememlerimiz devam ediyor gelişme oldukça sizlere bilgi verilecektir" demesi gerekir. hepsine eyvallah! Ama bunların hiçbirisi kişilerin kendi sorumlulukları olduğu gerçeğini değiştirmez.
Ayrıca hayatını kaybeden insanların ailelerinin hassasiyeti unutulmamalı. Ne yani polis çıplak bile görse "evet çıplaklardı" mı diyecek? Bunu tartışmanın kimseye faydası yok. çıplak olsa ne olmasa ne?
neymiş? adam kravat takmamışmış, her memur için bu zorunlulukmuş. her memur için şapka takmak da zorunluluk ama şapka takan pek yok. Kıyafetine göre yargılama bize has bir özellik.
- çocuklarımızın ölümünden veysel sorumludur.
+ zaten kıravat da takmamış...
- cumaya da gidiyormuş..
+ ahaa.. demek abdest de alıyorsunuz bay ceykıp.
Biz sizin, çuvallanan askerlerimizin ardından sorumluluğunuzu nasıl yerine getirdiğinizi de biliriz. o zaman da çıkıp hesap sorsaydınız ya!