Kudüs'ün dinler açısından önemini bilmeden saçma sapan yorumlar yapılması garip. Bu konuyu hafife indirgemek haçlı seferlerini de görmezden gelmek anlamını taşır. Kudüs ve çevresi Yahudilerin eski çağlardan itibaren yaşadıkları topraklardır. Yahudilerin inançlarını kendilerine hasr edip diğer ırkları ikinci sınıf görmelerinin bir sonucu olarak Hristiyan ve Müslüman nüfuzun güçlenmesi ile yahudiler bölgede hakimiyetini kaybetmiştir. Fakat II. Abdülhamit döneminde ticaretle güçlenen yahudilerin kutsal bölgeleri satın alarak güçlenmesi engellenmiştir. Buna karşın ingiltere (Balfour Deklerasyonu) verdiği söz ile yahudi devletinin kurulmasındaki ana yolu açmıştır. Osmanlı Devleti savaştan yenilgiyle ayrılıp bölgeyi terk ettiğinde ise hızla bölgeye yahudi göçleri başlamış ve günümüz israil devletinin oluşumu hızlanmıştır.
