12 yaşında birinci kattaki evimin balkonunda yediğim dillere destan dayakla bir adım önde olduğum durum.
pederden alınan bir hafta dışarı çıkmama cezası * yüzünden evde daralan bünye arkadaşları izlemek için balkona çıkar. dışarıda sadece 18 yaşındaki selçuk abi vardır.
başlayan seviyeli muhabbet selçuk abinin "la bi s*ktir git gir içeri. car car car beynimi şey ettin" demesiyle elektriklenir. "nasıl olsa bir hafta dışarı çıkmak yasak" şeklinde düşünen deep çok sevdiği selçuk abisine "de hadi sen s*ktir ipna" deyiverir demesine de çoktan pişman olmuştur.
atletik selçuk abinin bahçe duvarından atlayıp balkona gelmesi 2 saniye sürse de, titrek deep'in içeri girip balkon kapısını kapatıvermesi 1 saniye bile sürmemiştir. bir süre içeride bekleyen deep, küfürler eden selçuk abisinin gittiğini görünce tekrar dışarı çıkar.
kendisinden oldukça büyük birisine istediği küfürü edebilmenin zevkini alan bünye değişik fanteziler denemeye başlar. kah iki dişinin arasından tsickle şeklinde tükürürür, kah papaz eriği atar selçuk abisine. her saldırıda da içeri kaçıverir.
ancak son saldırıdan 2 saniye önce rüzgarin etkisiyle kapanan kapı, şenliği muştular.
babasının alkol aldığı vakitlerde ona anlattığı "nasıl sana vurulduğunda senin canın acıyorsa, sende onlara vurduğunda onların canı acıyor. kim ilk önce pes ederse o kaybeder. sakın pes etme" öğretisi yenilen dayağın kalitesini arttırmaktan başka bir boka yaramaz.
chosen gibi asil duygular taşımayan bünyenin yenilen her tokatta "anneeeoğğğ yetiiiiş" ciyaklamaları 5 dakika sonra cevap bulur da allahtan sekans biter.