tanrıyı da ahlakı da yaratan insandır. ancak insan bunu unutarak bu yaratma gücünü tanrıya atfetmiştir. ahlakın patentini de tanrıya vermiştir. ancak bilimin ve felsefenin gelişmesi ile bu durum tersine dönmüş, insan yeniden kendi gücünün farkına varmıştır.
2 tür ahlak vardır. bireysel ahlak, gelişmiş beyinlerin, yetenekli insanların oluşturduğu gerçek ahlaktır. toplumsal ahlak ise, bir grup insanın geçmişten gelen kültürel etkiler ve grup içinde kazanılmış tecrübeler doğrultusunda oluşturduğu normlardır. ancak toplum kurallarına uymayı tercih eden sıradan çinko karbon insanlar, topluluktan koptukları zaman, kimse kendilerini görmezken, kendilerini yargılayacak kimse olmadığında ahlaksızlaşabilirler. onların ahlakının temeli yoktur. söz gelimi tanrının, hayatlarındaki gizli kapaklı her anı görebileceğinin bilincindeki bir inançlılar bile, zorlama ahlâkını içselleştiremediği için, ahlaksız davranışlar sergileyebilmektedir. oysaki bireysel ahlaka sahip insanlar için böyle bir durum söz konusu değildir. bireysel ahlaklı insanın bekçisi kendisidir.