şimdi bu 12 kulüp kendi aralarında bir lig kurup birbiri ile maçlar yapacaklar ve dünyanın parasını aralarında paylaşacaklarmış...
emin misiniz?
son kararınız mı?
siz futbola bu açıdan bakıyorsanız, defolup gidin kendi liginizi kurun zaten.
futbolun ruhu taraftardır ve bu 12 kulübün gerçek bir taraftarı yok.
belki içlerinde liverpool taraftar olarak ayrılır diğerlerinden.
ama futbol demek taraftar demektir.
bu büyük kulüplerin taraftarlar profillerine bakın, hepsi gelen başarılara aşık taraftardır. armaya, renklere, kulübe bir aidiyet bulamazsınız bunlarda.
bursa atatürk stadındaki bir maç sonrası mağlup olmuşuz. oğlum ve kızım mağlubiyetin üzüntüsü ile yürüyorlar.
stadın coşkusunu, taraftarın kattığı ruhu iliklerine kadar hissettikleri bir 90 dakika sonrası gelen mağlubiyete nasıl da üzülmüşler...
ve ardından gelen haftalarda hiç başlarımızı öne eğmedik.
35 bin kişi 400 kilometre yol gidip deplasman yaptık.
o sene şampiyon olduk.
şampiyon olunca nasıl sevineceğimizi bile bilmiyorduk.
işte futbolun güzelliği buydu.
biz yüzlerce milyon dolarlar harcayarak şampiyon olmadık.
pahalı transferlerle değil, ruhumuzu ortaya koyarak, koca bir kent bir yeşil beyaz rengin, bir armanın peşine takılarak şampiyon olduk.
şampiyon takımları tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık...
şimdi bu avrupa ligini kuran 12 sünepe, zengin züppesi kulübe soruyorum, hanginizin böyle bir şampiyonluğu var?
sizin milyonlarca dolar harcayarak elde ettiğiniz başarıları, şu an 2. ligde oynayan bursasporumun altyapısından yetişmiş bir evladımın kramponunun bağcığına değişmem ben.
biz 2. ligde de oynarız, amatörde de...
çamur sahada bile oynasak o ruhu, o enerjiyi içimizde hissederiz.
ya siz böyle bir duyguyu tattınız mı hiç?
esrar kokan deplasman otobüslerinde yolculuk yapmayanlar futboldan bahsediyor, lig kuruyorlarmış.
hasiktirin oradan be...
ha bir de maç süresini değiştirebilirlermiş, 3 devre, 4 devre yapabilirlermiş.
tam amerikan işi.
amerikalılar, gitsin kendi saçma sporlarını izlesinler.